40 Erbain-i İdrisiyye Şerhi isim ve Havasları ( Devamı )

40 Erbain-i İdrisiyye Şerhi isim ve Havasları ( Devamı )

40 Erbain-i İdrisiyye Şerhi isim ve Havasları ( Devamı )
40 Erbain-i İdrisiyye Şerhi isim ve Havasları ( Devamı )

Yirmidördüncü İsim:

Yâ halîmü zel inâti felâ yuâdiluhu seyün min halkıh.

Allah Teâlânın Esmaül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerif de «El Hâlim» dir. «Hilm» lafzı ahlâk-ı İlâhiyeden sayılır. Cenâb-ı Hakk; insanların şerirlerinin akıbetinde onları cezalandırmak için acele etmez. İntikamda acele etmez. Tövbe istiğfar etsinler diye onlan cealandırmakta acele etmez. Ha-lim-i mutlak ezeli ebedi Cenâb-ı hakkdır.

Manâsı:

Ey teenniyi kâmile sahibi olan hâlim va-cibüttekrim celle celâlehu teâlâ. Kemâli hilmiyet sıfatına ve hakkaniyetinin teennisinin vasıflarına yaratıklarından bir şey muadil ve mümasil olmaz.

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse bu ism-i şerifin zikrine devam etse; takva makamına ulaştıkdan sonra riyazât-ı kâmile ve kemâli tezellül ile ve iftikarla hacetleri yerine getiren Allah Teâlâ’ya tazarru ve niyaz üzere 40 gün tamam olduğunda Cenâb-ı Hakk ve feyyazı mutlak o kimsenin kalbine ilim ve hikmet feyz eder. Nitekim hadis-i şerif -de variddir (meâlen). Bir kimse tezellül ve iftikarla, hulûs-u kalble Allaha kullukda ve Allahı zikirde devam üzere sabit olsa; bu sebat üzere olduğu halde 40 günde o kimsenin gönlünde hikmet çeşmeleri zahir olup dilinden akar. Allah Teâlânm fazlıyla..
• Bir kimse bu ism-i şerifin zikrine müdavemet üzere olsa; hiç kimse onunla mücadele ve muhasama etmez.
• Bu ism-i şerifi zikir eden vakar sahibi olup meskenet ile beynel inam muazzez ve mükerrem olur.
• Bir kimsenin sevdiği olsa bu adı bir yenir taam (Yemek,Yiyecek)üzerine 1000 defa okuyup yedirse o onun aşkından deli divane olur.

Yirmibeşinci İsim:

Ya muîdü mâ efnâhu izâ berezel halâiku li da’vetihi min mehâfetih.

Allah Teâlâ’nın Esmaül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerifi de «El Muîd» dir. Yaratılanı iade eden demektir. Yani Cenâb-ı Hakk ve feyyazı mutlak bütün eşyanın taayyünat vücudu kevniye-sini mahv ve ifna (yok) ettikden sonra geri haşr (diriltmek) için iade edicidir.

Mânâsı:

Ey bütün fâni (yok) olanları halli fenâ’sı (yok oluşu) üzere iade edici kadiri cebbar. Kemâli kudretini izhar ve hükmü tevfizini ibraz için bütün yaratılmışları kabirlerinden çıkdığı vakit davetinin korku ve haşyetinden yaratılmışlar zelil, şaşırmış ve çaresiz oldukları hâlde mahşer yerine iade edicisin.

Havass ve Esrarı :

Cenab-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
# Her kim bu ism-i şerifi zikir etmeğe devam etse; insanlar arasında heybetli ve azametli olur. Şöyle ki: Mehabet’inden (heybetinden) insanlar ona:
— Hayır! ve Evet! diyemezler.
# Bir kimse makamından ve mertebesinden sakıt olsa (düşse) evvelâ perhizi kâmile ile riyazet edip her gün 7000 kere olmak üzere 40 gün zikir etmelidir. Bu müddet tamam olduğunda muradı hasıl olur. Ve yine bütün insanlar ona itibar ederler.
# Bir kimse yurdundan, yuvasından uzak düşse ve kavuşması zor olsa; bu ism-i şerifi günde 1000 kere okumağa devam etmelidir.
# Yahut asıl vatanında kalan akrabası gaibin geri gelmesini murad etseler; zikredildiği üzere düzgün bir niyetle günde 1000 defa okumağa devam etmelidir. Allah’ın izniyle gaib avdet edip yurduna, yuvasına kavuşur.
# Bir kimse bu ismi (duayı) ikindi namazından sonra 300 defa okusa; insanların dili o kimse üzerine bağlı olur. Bu isme akd-il-lisan derler. İsm-i azam da demişlerdir.

Yirmialtıncı İsim:

Yâ hamîdül fe’âli zel menni alâ cemî-ı halkıhi bi lafzıh.

Esmaül Hüsnâdan (Allah’ın güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerif de «El Hamid»dir. Hamid lâfzımn manâsı övülen sena edilen demektir. Allah Teâlâ Evsafı zâtıyeden kendi zatı ecelli âlâsını zatıyla övücüdür.

Mânâsı:

Ey bütün işleri övülmüş olan Allahım! Her çeşit ni’metlerin; zahirî ve batını nimetlerinin hepsi; lûtfu keremin ve fazlı inayetinle bütün yaratıkların içindir.

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse bu ismin zikrine devam eder olsa; envai ni’metlerle rızıklanır.
• Bir kimse-perhizi kâmile ile 40 gün, günde 7000 kere bu şerefli ismin zikrine devam etse; halvetinde yabancılarla sohbet etmemek şartıyla o kimse ni’-met-i diniyeden veya ni’met-i dünyeviyeden her hangisinin çok olmasına, artmasına niyet ederse; o ni’met çoğalır ve günden güne artar.
• Her kim bu ism-i şerifi devamlı olarak günde 300 kere zikir etse; dilinde fesahat (konuşmasında düzgünlük, açıklık) peyda olur.
• Yüzüne melehât (güzellik) gelir.
• Akidesi (inancı) temiz ve düzgün, hâli güzel
olur.
•Bir kimse bu şerefli ismi hiç terketmeyip devamlı zikir etse; eğer şah ise; cihana meliki adi ile dolar. Eğer derviş ise; iklimi vücudda dil meliki adi ile dolar.
• Bu duayı okuyanın malı her defasında eksilmez, git gide artar.

Yirmiyedinci İsim:

Yâ azîzül menîul gâlibü alâ cemîıl emrihi felâ seye yuâdilüh.

Allah Teâlânın Esmaül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerif de «El Aziz» dir. İzzet ve şeref sahibi demektir. Allahü zülcelâlin zâtı ecellü âlâsı azizdir.

Manâsı:

Ey Aziz zülcelâl! Zâtı izzu celâlin misal-sizdir. Seha hususunda zâtına vusul müyesser değildir. Ki; celâli izzetin men eder. Cümle âlemden müstağni padişahı lâyezalsın. Her ne emrin olursa hükmü fermanın üzere kuvvet, güç ve mutlak galibsin. Bütün mümkünatı mücerredat ve mümtezacatı mukadderat mağlub, mahkûm ve her an şiddetli ihtiyaçla muhtaçlardır. İzzü kemal rububiyetin şeylerden bir şeye benzemez. Ve zâtı celâli izzetine bir şey muadil ve mümasil olmaz. Aziz züintikamsın. (C.C.).

Havass ve Esrarı :

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse bu şerefli ismi devamlı şekilde zikreder olsa; bulunduğu mertebede daim olup izzeti ve üstünlüğü artar, aziz olur. Ve başkalarının tfzerine galib olup onları mağlûb ve acz eder.
• Bir kimse düşmanlarının suikasdını gidermek ve onlan mağlûb etmek gerektiğinde perhizi kâmüe ile riyazet edip 71 gün insanlardan uzlet etmeli ve bu müddet zarfında bu şerefli ismi günde 7000 kere zikir etmelidir (okumalıdır.) O suikasdı olan düşmanının şeklini tasvir edip (resmini yapıp) ıslahım murad ederse o şeklin (resmin) yüzünü beyaz etmelidir.
• Eğer tard etmek murad ederse düşmanının yüzünün rengini siyah etmelidir.
• Eğer ölümünü murad ederse yüzünün rengini kırmızı yapmalıdır. Ama insanlara muzırr, zararı olmazsa bu caiz değildir. Maadası mani’ değü.. Müddet tamam olduğunda muradı hasü olur.
• Her kim bu şerefli ismi günde 112 kere zikir etse; insanlar arasında muazzez ve mükerrem olur.
• Hasüı kelâm Aziz ismini zikir edinse aziz olur. Fakat aziz olduğunda yaratılmışların üzerine galebe zuhur eder. O galebeyi Allah Teâlânın razı olacağı hususlara sarf etmek gerekdir.
• Bir kimse bu ismi (duayı) okumağa devam etse; asla fakirlik görmez.

Yirmisekizinci İsim:

Yâ kâhirü zel batsis sedîdi entellezî lâ yutâkun tikâmüh.

İlâhî isimlerden bir ism-i şerif de «El Kahir» dir. Kahreden, ezen, üstün gelen demektir. Allah Teâlâ halkı kahr edicidir yok etmekle. Cebabireden olardan kahr edicidir, cezalandırmakla. Ve Hakk’la nizâ edenleri kahr edicidir, dalaletle.

Mânâsı:

Ey kahr-ı zülbatşiş! Şedid öyle şiddet sahibi kâhri zülcelâlsın ki; ukubat intikanuna takat getirilmez.

Havass ve Esrarı :

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (KS.) Hazretleri buyurur:
# Bir kimse perhizi kâmile ile 40 gün günde 12.000 kere bu ism-i şerifi zikir etse; küduratı beşeriye-den (beşerî üzüntülerden, kederlerden) gönlü musaffa ve mücellâ (saf, parlak, cüâh) olur.
# Bir kimse bağlı olsa bu şerefli ismi bir çini kâseye misk ve zağferanla yazıp şeker şerbeti ile ezip içse; sihri bozulup bağı açılır.
# Bir kimse bu şerefli ismin tecellisine mazhar olup küf farla cihad ve muharebeye çıksa; bu şerefli ismi bir giysi üzerine vefk edip yazsa; muharebede o giysiyi giyse Allah’ın izniyle mansur olur ve fethi zafer bulur.
• Bir kimse iki askerin yahut iki kimse arasını ıslah için aralarına girse; evvelâ bu şerefli ismi 700 kere okuyup gizlice iki tarafın üzerlerine üfürse; onların aralarını düzeltir (94).
• Bir kimse dilese ki; bir kişiyi helak etsin.. Bir Cumaya kadar bu ismi her gün okusun. Cumadan sonra 100 defa okusun. O kimse helak olur.

Yirmidokuzuncu İsim:

Yâ karîbül mütelâî fevka külli seyin uluvvür tifâih.

İlâhi isimlerden bir ism-i şerif de «Karib» dir. Ki; sünnetde vâkidir. Yarattıklarına yakm olan Allah demektir. Karib lâfzının Allah Teâlânın isimlerinden olduğu Ebu Hüreyre (R.A.)’den mervidir.

Manâsı:

Ey bize bizden yakm olan karib ü müteâl bîzeval; ulüvvü refiuşşânm mülk \_ melekûtaa efrad eşyanın ve bütün ulvî şeylerin üstünde âliyyül âlâsın. (Yücelerden yücesin.) Her eşyaya akrabı kurbetin te-celliyatma nisbet olan kurbu hakkaniyetindir.

Havass ve Esrarı :

Cenâb-ı Şeyhul Ekber (K.S.) Hazretleri buyurur: Bu şerefli ismin 60 türlü havass ve esran vardır. Hepsi yazılsa çok uzun olur.
• Bir kimse bu şerefli isme devam etse; o kimse Hakka kariblik (yakınlık) hasıl eder. Ve Hâlık (yaratıcı) da ona yakın olur. Eğer düşman ve eğer dost.. Zira bu şerefli ilmin hassalanndandır ki; hem dostluğa, hem düşmanlığa yarar.
• İki kimse birbiriyle cenk ederken.
• Yahut iki asker (ordu) birbiriyle muharebe ederken bu şerefli ismin sırrını bilen kimse muharebenin sakin olmasını (yapılmamasını) arzu etse o niyetle bu şerefli ismi olduğu kadar zikir etse; cenk sakin olup sulh olurlar.
• Eğer düşmanının helaki niyetine okusa; o muharebe eden mağlûb ve münhezim olur.
• Ve eğer hassaten bir düşmanı dost etmek niyetine günde 1000 defa olmak üzere 7 gün zikir etse; o düşman dost olup ona yakın olur.
• Ve bilakis o düşmanı helak etmek niyetine zikir etse; o düşmanı zayıf ve naçar (çaresiz) kalır. Düşmanının hiçbir şekilde suikasd etmeğe hareket mecali kalmaz.
• Eğer bir kimse perhizi kâmile üe bir halvetde 40 gün, günde 10.000 kere zikir etse; bu ismin hadimi o kimseye yakın olur ve hacetini, dileğini yerine getirir (96).
• Bir kimse bir kişiden bir şey alıp vermese; o kimse oruç tutsun. Onu ziyarete varsın. İki rekât namaz kılsın. Her rekâtında bir Fatiha 3 İhlâs, 3 İnnâ En-zelnâhü Sûresini okusun. Namazı kılıp selâmı verdikten sonra sıdk ile 25 defa ismi (duayı) okusun. Allah’dan kişinin alıp vermediği şeyi vermesini dilesin.

Otuzuncu İsim:

Yâ müzille külli cebbârin anîdin bikahri azîzi sultânih.

Allah Teâlânın Esmaül Hüsna‘sından (güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerif de «El Müzill»dir. Dilediği kulunu hor ve zelil edici demektir. Allah Teâlâ bazı kulunu; mü’min olduğundan âhiret izzetini tekmil için dünyada zelil eder. Bazı kulunu sûretde (görünürde) dünya izzeti-metaı ile sîyretinde zelîl eder. O kulun âhiretde zilleti zahir olur. Cenâb-ı Hakk Müzill mutlakdır.

Mânâsı:

Ey Müzill Cebbar-el mütekebbir olan Allah zül-celâl celle şâne teâlâ. Yer yüzünde kendini büyük görüp tekebbürlük eden fesad ehli cebbarları ve fakirlere, zayıflara gaddarlık edip mallarını yağma eden, zulümde haddim,aşan cebbar anidlerin hepsini galebe-i kahrı celâlin tasallutu ile izlâl (zelil) hor, hakir ve sefil edersin.

Havass ve Esrarı:

Cenab-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kişinin bir kimsede ya emanet, ya karz-ı ha-sen alacağı olsa; o kimse düşmanlık edip vermese ve alacaklının almağa gücü yetmese; bu şerefli ismi zikretmeğe meşgul olsun. Zikir etmesi tâ alacağı eline girene kadar devam etsin. Ama zikir etmeğe bu niyet üzere niyet edip başlamalıdır. O nesne Allah m izniyle eline geçer.
• Bir yere bir cebbar kimse musallat olsa; bu şerefli ismi o cebbar kimsenin defi niyetine günde 1000 kere zikir etmelidir. Eğer o cebbar; bazı kimselere zulüm etmişse; onlardan her birisi adı geçen cebbar için bu ismi (duayı) okumalıdır. Tâ def olup gidinceye dek. Allah’ın izniyle kısa zamanda def olup gider.
• Bir İslâm askeri küffar askeriyle karşılaştığında bu şerefli ismi kılıçlarına ve harb âletlerine yazsalar ve bu ism-i şerifi zikir (okur) oldukları hâlde muharebeye başlasalar; Allah’ın izniyle küffar askeri münhezim, İslâm askeri mansur ve muzaffer olur (98).
• Bir kimse bu ismi (duayı) her ne niyetle okursa kabul olur. Hem okumalı hem de üzerinde bulundurmalıdır.

Otuzbirinci İsim:

Yâ nûra külli seyin ve hüdâhu entellezî felakaz zulumâti nûruh.

Allah Teâlâ’nm Esmaül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerif de «En Nur» dur. Ce-nab-ı Hazreti vacibül vûcud; nuru zâtı ezeliyesiyle nurdur. Öyle mutlak nurdur ki; nur isminin tecellisiy-le herşeyi nurlandırıcıdır.

Mânâsı:

Ey mutlak nur ve muhakkak «hidâyet edici olan Allahım! Zulmeti Adem’den bütün eşyayı vücud sahrasına ihraç ve izhar eden sensin. Öyle nuru hadisin ki; mü’min olan kulların beşerî zulmeti, nefsî kederleri, beğenilmeyen ahlâkın ve yerilmiş, kötü sıfatın zulmetlerini hidâyet nurun sarıp kaplar. Nurunun te-cellisiyle gönülleri sevabınla pürnur edersin.

Havass ve Esrarı :

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Her kim insanların içinde yüzünün parlak olmasını isterse bu şerefli ismi günde 120 defa zikir etmeğe (okumağa) devam etmelidir. Allah’ın izniyle yüzü nurlu ve güzel olur.
• Bir kimse 40 gün halvet edip perhizi kâmile ile riyazet edip hayvanat ve onlardan çıkanlardan yemeyip içmeyerek günde 10.000 kere bu şerefli ismin zikrine meşgul olsa; mişkâtı dil ve câm pürnur olup kalbinde saflık, temizlik, incelik meydana gelir. Kalbinin aynasında sırr panldayıp nuraniyetden olan ulviyyet ahalisinden icabet ederler. Geceleri gündüz gibi aydınlık, nurlu olup âlemin ahvali ve hakikatin hâli kalb meclisine aks eder. O kimse hepsine muttali olur.
• Hakir olan kimse vakur olmak arzu etse; günde arasını kesmeden 700 kere bu şerefli ismin zikrine devam etmelidir. Arzusu hasıl olur.
Bir makam ve mansıbdan azl olmamış kimse o makam ve mansıbda lbka (baki) olmak, devamlı kalmak isterse bir kara koyun yüreğine bu ism-i şerifi vefk edip yazsın. Bir yüksek yere koyup o vefk’in azimetiyle bu şerefli ismi günde 5000 kere okumağa devam etsin. Allah’ın izniyle muradı hasıl olur .
# Bu ism-i şerif her ne niyetle okunursa; okuyanın muradı hasıl olur. Allah’ın izniyle.. Hem okumalı hem ismi (duayı) üzerinde bulundurmalıdır.

Otuzikinci İsim:

Yâ âliyüs sâmihu fevka külli seyin uluvvur tifâih.

İlâhî isimlerden bir ism-i şerif de «Aleş Şamk» dır. Yani Allah Teâlâ bir Sübhanı âliyyiş Sândır ki; alâmet hudûs imkândan münezzehdir. Ve bir sultam şamk el burhandır ki sıfatı âliyesine ve kemali bakasına fena (yokluk) gelmez.

Mânâsı:

Ey sânı yüce ve büyük olan Allahım! Galebe! kahrı ceberutunun ve fazlı ihsanınla tasarrufat iktidarının yüceliği; bütün bilinen ve akılla idrâk edilen ulvî şeylerden daha âlâ ve yücedir. Teâlâ şâne ulüv-vü kebira.

Havass ve Esrarı :

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kiınserün talihi bağlı (kapalı) olsa; bir kara başlı koyun alıp talihinin açılması niyetine bu şerefli ismi 700 kere okumalıdır. Ve sonra peşi sıra tekbir alıp koyunu kurban etmelidir. îçinden yüreğini alıp etini fakirlere sadaka vermeli. O yüreğin üzerine de bu şerefli ismi 700 kere okuyup bir kâğıd üzerine bu şerefli ismi vefk edip o yüreğin içine koymalı. Sonra beş vakit namaz kılınır camiinin iç eşiğine gömmeli. Sonra her gün günde 700 kere bu şerefli ismi okumağa devam etmeli. Allah Teâlâ’mn izniyle bağlı olan işleri ve talihi açılıp envai cem’ıyyat (toplanan, eline giren, biriken şeyler) ile nzıklanır.
• Bir kimse bu şerefli ismi 40 gün günde 7000 kere okusa ve bir halvetde perhizi kâmile ile oruçlu olsa; bütün mânevi yüksek makamları seyr ve temaşa et-tikden sonra kendi makamı da keşf olur.
• Bu şerefli isim her ne niyetle okunursa; okuyanın muradı hasıl olur. Allah’ın izniyle.. Hem okumalı, hem ismi (duayı) üzerinde bulundurmalıdır.

Otuzüçüncü İsim:

Yâ kuddûsut tâhiru min külli sûin felâ sey’e yuâzuhu min cemîı halkıhi bi lafzih.

Allah Teâlâ’nın Esmaül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerif de «El Kuddûs» dür. Zat olarak, sıfaten ve fülen noksanlık ve lâyık olmayan sıfatlardan münezzeh ve müberrâdır, demektir.

Mânâsı:

Ey ezelî ve ebedî Kuddûs olan Allahım! Zâtı pâkm ayıb olan şeyden ve halkın tevehhüm ettiği işlerden mukaddesdir. Şer yerlerde câri olan envai kötülüğün tümünden zât’en, sıfaten ve fiilen mutahhar ve münezzehsin. Ebrâriın nefslerini, ahyâr’ın kalblerini ednâ âsîlikden, mülevves beşeriyetden tathir edicisin. (Fesubhanel Melikil Kuddûs)

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse perhizi kâmile ile riyazet edip oruçlu olduğu halde bir halvetde 40 gün günde 7000 kere bu şerefli ismi okumakla meşgul olsa; tabiî kuvveti ifna (yok) olup kudsî kuvvetle kuvvet bulur. Ve nefs’in kötü şeyleri güzel göstererek aldatmasından ve beşeriyetin kirinden, murdarlığından tathir olduğunda merhamet sahibi olan Ruhul kuds ve akılla görülen hakikat sırlarım kalbi selimine ilga eder. Bilmediği sırlara vakıf olup bilir. Câm dil envarı kudsiye ile münevver olur. Ve her ne hacet dilerse reva olur. Allah Teâlâ’mn fazlıyla.
Şümannca (sayısınca) süre kuddûs’u bir kes (kişi) İçi dışı olur onun mukaddes Kederden pâk eder cân ve dilini hem öyle yol bulmaya kudsi dile gam
Dua etse döner hayıra şer işler Görür hem uykusunda safi düşler Sürerse şâd olur bu ismi gamkin (gamlı) Gider dilden hased buğuz ve kibri kin
• Bu isim (dua) her ne niyetle okunursa kabul olur. Hem okumalı hem de duayı üzerinde bulundurmalıdır.

Otuzdördüncü İsim:

Yâ mübdiel berâyâ ve müîdihâ ba’de fenâihâ bi kudretih.

İlâhî isimlerden bir ism-i şerif de «El Mübdî» dir. Yaratıcı, yoktan var edici, demekdir.

Mânâsı:

Ey bütün mevcudatı icadla inşa, izhar ve ibda edici Cenâb-ı mübdiyi zülcelâl! örneksiz İbda eylediğin (yarattığın) mahlûkatının vücudu mümkünele-nni ifna ve idam (yok) ettikden sonra geri eski halleri üzere celâli azamet kudretinle iade edicisin.

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse mebde ve mead (başlangıç ve sonuç) yâni kâinatın var oluşunun, insanın yaradılışının, kıyametin kopmasının, ahiretin ve bunların arasında olanların oluş sırrını bilmek murad etse; önce tam bir taharet ve perhizi kâmile ile bir halvetde günde 7000 kere olmak üzere 40 gün müddetle bu şerefli ismi okusun. O sim bilir.
• Ve de hayatdan ümidi kesilmiş derecede bir hasta kimsenin yanında bir kimse taharetle bu şerefli ismi okumağa meşgul olsa: 3 günde eseri müşahede olunur. Eğer vakti tamam değilse çabucak şifa bulur. Allah’ın izniyle..
• Eğer bir kişiyi berdar etmek gibi yahut başka suretde öldürmek murad olunsa; bir kişi onun kurtulması niyetiyle devamlı bu şerefli ismi okumağa meşgul olsa; Allah Teâlânın emriyle kurtulur.
• Bir kimse ölüm yerine düşse bu adı devamlı okusa ölümden kurtulur.
• Bu şerefli isim her ne niyetle okunursa kabul olur. Hem okumalı, hem de duayı üzerinde taşımalıdır.

Otuzbeşinci İsim:

Yâ celîlül mütekebbirü alâ külli seyin vel adlü emrühü ves sıdku va’düh.

Allah Teâlânın Esmâül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayılan bir ism-i şerifi de «El Celil» dir. Celâl ve azamet sahibi demekdir. Celil lafzı celâldanme-huzdur. Yani nuutu celâliye ile mevsufdur. O nuutu hakk ki; Allah Teâlâ ganî, aziz, mâlik, müntekım, kah-har, âlim ve cebbardır. İşte bunun gibi nuutu İlâhiye-yi ve sıfatı celâliyeyi camii olan celili mutlak Allah zülcelâldir.

Mânâsı:

Ey bütün âlemmlerin tedbir umurları üzerine ızzu celâli satvetinin ve kibriyaı kemâli saltanatının adaleti ile tasarruf eden Hakim, Adil, Celil, Zülcelâl ve ey mütekebbiri vezir padişahı bizeval! Fûyuzatı hüküm ve fermanın mecrayı adl’den âlemlere câridir. Ve zayıf, hakir, biçare kullarına vaadi kerimin sadıkdır.

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse Allah Teâlânın Celâl ve Cemâl sıfatlarının sırlarına mahrem (arif) olmak murad etse devamlı bu ismi okumağa meşgul olmalıdır. Buna devam eden kimse üe halk içinden hiç bir kimse ululuk rütbesinde onunla muaraza edemezler.
Eğer bir kimse O’nunla vâde kılsa; bu şerefli isim hürmetine hilaf etmez.
• Eğer bir kimse perhizi kâmile ile 40 gün günde 5000 kere bir halvetde zikir etse; ismi celilin âsârı tecellisinden gönlü mücellâ (parlak) olur. Gönlüne ânz olan vesenih beşeriyet ve hevai şehavat mahv olur. Âlemin hâlleri gönül aynasına akseder.
• Bu ism-i şerif her ne niyetle okunursa kabul olur. Hem okumalı hem de ismi (duayı) üzerinde taşımalıdır.

Otuzaltıncı İsim:

Yâ mahmûdü felâ teblugul evhâmü külle künhi senâihi ve mecdih.

İlâhi isimlerden bir ism-i şerif de «El Mahmud» dur. Yani Cenâb-ı hudayı hakk; kendi zat ecelli ve alaşım kendi zatı âliyesine lâyık olan hamd ve sena ile ezelî hamd ve sena edici hamd el mutlak, zatında mah-mudu muhakkakdır.

Mânâsı:

Ey şâm ulûhhiyetine lâyık olan kemal vasıflarla ezelî, ebedî, devamlı hamd olucu Allahım! Zâtında meşkûr, mâruf, mezkûr ve hakkı ile mabud-u mutlaksın. Ya mabud-u müteâl celle şânehu teâlâ! Bütün hamd-ü sena, şükür ve dua, açık ve gizü zikir üe devam üzre olan zevatın ve ehemmi cüziyeleri ve kuvvei müdrikei idrâkleri her senâi külliyeti’nin ve şerefi izzetinin hakikatına vâsıl ve baliğ olamaz.

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse kendi nefsinde her ne düerse ve başkası için husûli muradı niyeti ne ise bu şerefli ismi okumağa meşgul olsa; dilediği muradı hasü olur. Allah Teâlânın fazlıyla.
• Bir kimse evham, hayâl görmekden ve gönül karanlığından kurtulmak murad etse; bir köşeye çekilip 40 gün perhizi kâmile üe perhiz etsin. Halvetde bir kimse elinden bir şey yemesin. Gıdası kendine mahsus
olsun. O halvetde bu şerefli isimden başka bir şey ile meşgul olmasın. Ve o kadar gayret etsin ki; dil aynası safvet (saflık, berraklık, temizlik) bulsun. O halvetde her ne zuhur ederse kimseye söylememeli. Tâ evham-ı mülk zail olup melekût-i sırlara mahrem (arif) oluncaya dek gayret etmelidir. Ama evhamı «hayâl üe melekû-tî hakikatlan fark etmeğe irfanı müsait değilse bir mürşid eliyle halvete girmeli ve o mürşidle bazan sohbet etmeli. O mürşid ittihaz ettiği zatda temyize (ayırt etmeğe) kudret olmazsa; hayâl ile hakikat berzahında (arasında) kalır. Maazallahi Teâlâ necat bulamaz.
* Bir kimse bu ismi (duayı) ne niyetle okursa hasıl olur. Hem okumalı hemde üstlerinde bulundurmalıdır.

Otuzyedinci İsim:

Yâ kerîmel afvi zel adli entellezî mele-e külle seyin adleh.

Allah Teâlânın Esmaül Hüsnasından (güzel isimlerinden) sayüan bir ism-i şerifde «El Kerîm» dir. Bağışı çok ve cömert olan demekdir. Yani Hazreti Hudayı ce-lîlüşşân zâtı kerimiyle zâtmda mükerrem olup kullarına talebsiz (istemeden) envai cevad kerimiyle ikram edici bir kerim padişahdır ki; yaratıkları içerisinde inşam hâlis kereminden inşam kendine has bir biçimde yaratmakla ve onu giydirmekle mükerrem kıldı. Ve nice kerametler (ikramı, bağışı) ile diğer mahlûkdan mümtaz (seçkin) kıldı. O kerametler (ihsanlar, bağışlar) ki; kullarına vesilesiz ve talebsiz ikram etmiştir.

Mânâsı:

Ey kerîm Vacibit Tekrim! Mü’min kulların için vââdi kerîmine vefa edici ve vaidini afüv edici ke-rimüşşânsm ve adi sahibi hallâkı cihansın. Öyle bir adli sübhansın ki; Ya Rabbel âlemin! Bütün mahlûkatın yaratılışında her şeyin itidal sınırı hâlis fiili adlindir.

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimsenin nefs-i emmâresi (nefsinin isteğini yapmasını emredici nefs) kuvvetli olduğunda; bu kerîm ismini okumağa meşgul olmalıdır. Sıfat-ı mezmu-mesi mahmude’ye (kötü sıfatlan iyi sıfatlara) tebdil olunur.
# Hakk Teâlâ Hazretleri lütuf ve keremiyle sey-yiâtmı (suçunu, günahım) mahveder.
# Eğer bir kimse âhiret yolunda gayret eder olsa; günde 700 kere bu kerîm isminin zikrine devam etmelidir. Allah Teâlâ’nın fazlıyla iklimi vücuda gönül padişahlığım adi üzere icra eder. Diğer azalar onun mahkûmu olur.
• Eğer Melikler bu ismin zikrine meşgul olsalar; adi ve adaletle memleketi nizam bulduktan sonra âlemlere münteşir olur.
# Eğer erbab-ı kemâl bu ismin zikrine devam eder olsa; maarifetleri revaç bulup indel enam makbul olur.
• Bu ism-i şerifi her kim ne niyetle okursa muradı hasıl olur. Hem okumalı ve hem de üzerinde bulundurmalıdır.

Otuzsekizinci İsim:

Yâ azîmü zes senâil fâhiri vel izzi vel mecdi vel kibriyâ-i felâ yezillü izzühu.

Esmai İlâhîyeden bir ism-i şerif de «El Azim» dir. Pek azametli demektir. Yani Cenâb-ı Hazreti Vacibül vücud; celâl-ı azamet ve kahrı galebei kudret sahibi bir azim vücibittâzimdir. Ecsam-ı icramdan (yer kaplayan cisimlerden) değüdir ki; göz ile görülsün ve makûlat-dan (akıl Ue büinen) değüdir ki; akıl idrâk eylesin. İlim olmadan akim idrâki yetersizdir.

Mânâsı:

Ey azim vâcibittâzim! Kendi şâm azameti ulûhiyetinf hakk tazim üe senayı azim sahibi şâm büyük Allah’sın. Ve senaî izzet sahibi ulu Sübhan. Ve ey Senâi mecid şeref sahibi hallâk-ı cihan. Ve ey senâi kib-riya sahibi kerim üısan. Zât’en ve sıfaten ve fiilen kemâli izzetin ki; ezelen ve ebeden zül (gölge) arız olmaz.

Havass ve Esrarı :

Cenâo-ı Şeyhül Ekber Muhiddüı Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse bu şerefli ismi ve bu na’atı Hudayı Kitabı Şerhi Çehl nam kerimin günde 700 kere zikrine devam edici olsa; enva-n azameti celâl hakk ve mecd şerefi kibriyai mutlak kalbinin aynasına ışık salıp parıldatır.
• Eğer riyazeti kânüle üe 40 gün halvetde olup günde 10.000 kere zikir etse; bu şerefli ismin ve bu zikri azimin (bu büyük zikrin) ruhaniyeti icabet eder. Gönlünde haşyetullah (Allah korkusu) sabit olduğundan başka korkuların hepsi gider.
• Bir kimse seyyiatı azime (büyük suça) ve günahı kebireye (büyük günaha) mürtekib olmuş olup kâbüi gufran (af) olmak murad etse; bu şerefli isme tevessül edip afüv ve mağfiret olmağa niyetle zikir etse; Allahü azimüşşân fazlasıyla büyük ve küçük günahlarım affeder.
• Bir kimseye padişah veya bir vali hışım ve ga-zab edip o hatırlardan korkan kimse bu şerefli ismi 12 kere zikir edip yüzüne karşı üfürsün. Karşısına vardığında gazabı hilm’e tebeddül eder.
• Bir kimse siyaset edilecek (asılacak) olsa; bu şerefli ismin zikrine meşgul olsun. O siyasetden ve diğer tehlikelerden selâmet bulur.
• Yahut gazab olunmuş bir kimsenin selâmeti için bir başka kimse niyet edip bu şerefli ismi zikrederse o gazab olunan kimse selâmete erişir. Allah Teâlâ’-nın fazlıyla.
• Bu tsm-i şerifi bîr kimse ne niyetle okursa o niyeti hasıl olur. Okunmalı ve yanında taşımalıdır .

Otuzdokuzuncu İsim:

Yâ karîbül mücîbül müdânî dûne külli seyin kurbeh.

İlâhî isimlerden bîr ism-i şerif de «El Karib» dir. Yani Hak Teâlâ ilmi ve kudreti üe mukadderata cümle mevcudatdan karibdir.
Bu ism-i şerif laf zan Esmai Hüsna sayısından ha-riçdir. Ama mânâ bakımından dahildir.
Bundan başka çok esmaullah vardır ki; ifade ettiği mânâ Esmâül Hüsna’ya dalüldir. Gerçi bu ism-i şerifin ismullahdan olduğu sünnetde sarîhdir. Kur’an’da da vâkidir.

Manâsı:

Ey kudreti celâliye ve cemâliyenin, ilim ve iradeti kemaliyenin tam ihatasıyla bütün mukadderata karib olan, dualara icabet eden Allahım!

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Bir kimse bu ism-i şerifin zikrine meşgul olsa; kendisine uzak olan yalan olur.
• Ve de bir kimse riyazât-ı kâmile üe bir halvet-de 40 gün, günde 3000 kere bu ism-i şerifi zikir etse ve keza o miktar gecede de zikir etse; ervahı mukarrebin icabet edip hacetini reva ederler.
• Bir hüsnü hâl sahibi kimse sui hâl (kötü bir durum) ile zemm olunur (yerilir), olsa; yahut bir beldenin insanları (hakkında kötü konuşur) olsalar; o kimselerin dillerindeki kötü sözleri gidermek, onları öyle konuşmakdan men etmek için bu şerefli ismi 7 gün 7000′er kere okumalıdır. Perhizi kâmüe ile ve oruçlu olduğu hâlde.. 7 günün tamamında 7 türlü renkle boyanmış ipek, iplik olsun, keten ipliği olsun, yahut pamuk ipliği olsun. Ama bunlardan 7 çeşit hazır renkli bulunmazsa 7 ayrı renge boyatmalıdır. O ipliği 7 kat edip evvelâ hakkında dedikodu edenleri dillerini bağlamak niyetine 7 düğüm düğmelemeli. Allah’ın emriyle düleri tutulup o kimsenin aleyhinde konuşamazlar (106).
• Bu ism-i şerif her ne niyetle okunursa kabul olur. Hem okumalı hem de duayı üzerinde bulundurmalıdır.

Kırkıncı İsim:

Yâ acîbes sanâyiı felâ tentıkul elsünü bi külli âlâihi ve senâihi yâ gıyâsî inde külli kürbetin ve mücîbî ınde külli da’vetin ve mezâî ınde külli siddetin ve yâ recâî hîne tenkatıu hîletî.

İlâhî isimlerden bir ism-i şerif de «El Acib» dir. Yani Hakk Teâlâ zatında zatî vasıflarıyla acib’ül bedı el hakimü mutlakdır. Ki; sıfatı zâtıyesinden her hangisi beyan olunsa akıl sahipleri taacüb eder. Zira akıl dairesine sığmaz. Ve evsaf-ı zâtıyesi muktezasınca künh hakikati üzere akıl idrâk edemez.

Mânâsı:

Ey acibüs Senayı el bedâyi es Sâni el mutlak! Kullarına ihsan ve itâ eylediği âlâi hüviyetin ve nimei uluhiyetin ve bizzat kendi Senâi hakkaniyetinin her hakikatini elsinei beşeriyeden bir (lisan) lisanı nutka kaadir değildir. Yani kullarına ihsanlarının ve İlâhî nimetlerinin seni layıkıyla övmeği beşeri dillerden hiç bir dil anlatamaz.

Havass ve Esrarı:

Cenâb-ı Şeyhül Ekber Muhyiddin Arabi (K.S.) Hazretleri buyurur:
• Her kimin ulular katında haceti olsa; bu şerefli ismin zikrine devam edici olsa haceti reva olur.
# Eğer bir kimse bulunduğu mevkiden daha yükseğine ulaşmak murad etse; bu şerefli ismi günde 1200 kere zikir etmeğe devam edici olsun. Üst rütbelere nâ-ü olur.
• Bir kimse dünya malmı cemm etmek (toplamak) dilese bu ismi okumağa meşgul olmalıdır. Çok cemiyyet (toplamak, yığmak) hasıl olur.
# Ve de bir kimse riyazât-ı kâmile ile 40 gün halvet edip günde 12.000 kere bu şerefli ismi zikreder olsa o halvetde yeryüzünün ve gökyüzünün acâib ve garâib hallerini müşahede eder. Ve.. İsmin ruhaniyeti icabet ederse; sanatı acibeler gösterirler ve tâlim ederler.
• Bir kimse bu şerefli ismi ne niyetle okursa o niyeti hâsıl olur. Hem okumalı hem de üzerinde bulundurmalıdır.
# Eğer bir kimse bir işi başarmakdan âciz kalsa; hiç kimse ona erişip yardım etmese, yahut bir zâlimin elinde mahbus olsa; nice kere dua etmiş olsa da Allah Teâlâ duasını kabul etmese bu ismi (duayı) 91 kez içten, ciğerden okusun..

havas ve dualardan alıntıdır…