*“Aşkın, beyinde muhakeme yeteneğini çalıştıran bölümü etkisiz hale getirdiği, beyindeki kimyasallardan serotonin âşıklarda ve saplantılı kişilik bozukluğu olanlarda aynı seviyede olduğu belirlendi.
Âşık olan kişiler, sevdiklerine karşı muhakeme yeteneğini kaybediyor. ‘Âşıkken tamamen kör oluyor’ ve âşık olunan kişinin olumsuzlukları beynin bu bölgelerinin çalışmaması nedeniyle görülemiyor.
“Beynin ‘zihin teorisi’ olarak adlandırılan ve başkalarıyla farklılıklarını ortaya koyan mekanizması da, âşık olunca devreden çıkıyor. Bu nedenle kişiler âşık olduklarıyla aralarında bir ayrım yapmıyor ve onu kendisi gibi görüyor.
*Kalb için hiç bir şey, kendisiyle tefekkür meydanlarına girdiği uzlet kadar faydalı değildir.
Hikem-i Atâiye’den
*Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır.
*Takva, kulun Rabbiyle arasındaki sevgiyi yıpratmaktan korkusudur. O yakacak diye korkmaktır. Çünkü yanmanın en büyüğü onun sevmemesidir.
*İki kişiye üzülmek gerekir. Her gün vebal yüklenen kimse ile hiçbir hâyır işlemeyen kimse.
Beydebâ
*Mutsuzluklar ve huzursuzluklar, yokluktan ziyade çokluktan gelir.
*Ey nefsim! Ne zamana kadar daha günahlardan zevk alacaksın? Tövbe daha tatlıdır, onu da bir tat.
aşkın beyne etkisi, eşkın etkisi, aşkın tesiri, zihin teorisi, aşkın gözü kör etmesi, Hikem-i Atâiye, kalp için en faydalı şey, uzletin faydası, uzlet, gıybetin kötülüğü, gıybet, iftira çirkin günahlar, takvanın tarifi, takva, Allah korkusu, Beydebâ, vebal yüklenen kimse, hayır işlemeyen kimse, mutsuzluğun sebebi, huzursuzluğun sebebi, yokluk, çokluk, günahlardan zevk almak, tövbenin güzelliği