Dini Güzel Sözler Okuyalım ( Dini Sözler 9. Bölüm)

Dini Güzel Sözler Okuyalım ( Dini Sözler 9. Bölüm)

Dini Güzel Sözler
Dini Güzel Sözler

*-Allah-ü Teâlâ, her günahı affedebilir ama kul hakkını asla.

*-Şafi-i Hâkim-i Zülcelâl, küre-i arz olan eczahane-i kübrasında, her derde bir deva istif etmiş. Tedavi için ilaçları almak, istimal etmek meşrudur; fakat tesiri ve şifayı Cenab-ı Hak’tan bilmek gerektir.

*-Hz. Mevlana k.s. Mesnevi’de şöyle bir hikâye anlatır:
Padişahın biri Cuma günü camiye gidiyordu. Muhafızları caddeye üşüşen halka bir taraftan çekilin diye haykırıyor, diğer taraftan da tekmeyle, sopalarla padişaha yol açmaya çalışıyorlardı.
Bu esnada tesadüfen orada bulunan bir fakir de muhafızlardan sopa yemiş, kan revan içinde kalmıştı. Dayanamadı, padişahın arkasından şöyle bağırdı:
Şu yaptığın zulme bak! Halkın önünde böyle yaparsan, Allah senin gizli zulümlerinden cümleyi korusun! Güya camiye gidiyor, hâyır işlediğini sanıyorsun! Senin hâyrın buysa, şerrin kim bilir nedir?

*-Salih zatlardan biri bir topluluğun yanına uğradı. Baktı ki bir doktor, oradakilere bazı hastalıkları ve tedavi yollarını anlatıyor. Salih zat doktora sordu:
Bedenleri tedavi ediyorsun, peki ya hasta kalpleri de tedavi edebilir misin?
Doktor:
Evet! Ama bana kalbinin hastalığını söylemelisin, dedi. Salih zat şöyle dedi:
Günahlar kalbimi kararttı. Bu yüzden kalbim katılaştı. Bunun bir ilacı var mı?
Doktor şöyle dedi:
Böyle bir kalbin ilacı gece gündüz yüce Allah’a yalvarıp yakarmak, dua ve istiğfar etmek, hiç vakit kaybetmeden Aziz ve Gaffar olan Allah’a itaat ve ibadet etmeye yönelmek, tövbe edip af dilemektir. İşte bunlar hasta kalplerin ilacıdır. Şifa, gaybı bilen Allah-ü Teâlâ’dandır.
Salih zat bu sözler üzerine şöyle dedi:
Sen ne iyi doktorsun! Kalbimin ilacını doğru tespit ettin, deyince doktor:
Doğrusu bu, tövbe edenin, samimiyetle hatalarından dönenin ilacı ancak budur. Tövbeleri kabul eden Allah’a yönelmektir, dedi.

*-Rivayete göre bir gün Musa (a.s) Allah Teâlâ’ya sorar:
Ya Rabbi, kullarından hangileri daha zengin?
Allah-ü Teâlâ:
Verdiğim şeylere en çok kanaat edenler, buyurur. Musa (a.s) yine sorar:
Peki, en adaletli olanlar?
Allah-ü Teâlâ:
Kendine insaflı ve adaletli davranan kimseler, buyurdu.

kul hakkı, Allahü Tealanın affetmediği şey nedir, kul hakkının önemi, Şafi-i Hâkim-i Zülcelâl, eczahane-i kübra, her derde deva, şifayı veren, Hz. Mevlana, mesnevi, bir hikaye, padişah hikayesi, zalim padişah, zulüm, salih zatlar, tedavi yolları, hasta kalplerin tedavisi, kalp hastalığı, katılaşan kalplerin ilacı, Allah’a yalvarıp yakarmak, dua ve istiğfar etmek, tövbe etmek, şifa Allah'tandır, hatalardan dönmek, Musa (a.s), Hz. Musa, zengin kullar, zengin kullar kimlerdir, en adaletli olanlar kimlerdir,