Hem diriye hem de ölüye şifa kaynağı olan sure

Hem diriye hem de ölüye şifa kaynağı olan sure

Hem diriye hem ölüye şifa kaynağı olan sûre
Namazın her rekatında okunan ve ‘Kitabın Anası’ olduğu bildirilen Fatiha Suresinin faziletlerini istifadelerinize sunuyoruz…

Fatiha suresi
بِسْــــــــــــــــــمِ اﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿١
الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿٢
الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ ﴿٣
مَلِكِ يَوْمِ الدِّينِ ﴿٤
إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ﴿٥
اهدِنَا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ ﴿٦
صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ﴿٧

Fatiha suresi okunuşu : 
1-) Bismi’llâhi’r-ahmâni’r-Rahîm.
2-) Elhamdü lillâhi rabbil’alemin
3-) Errahmânir’rahim
4-) Mâliki yevmiddin
5-) İyyâke na’budü ve iyyâke neste’în
6-) İhdinessırâtel müstakîm
7-) Sırâtellezine en’amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn

Fatiha Suresi’nin meali
1-Rahmân, Rahîm olan Allah’ın ismiyle.
2-Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
3-(O,) Rahmândır, Rahîmdir.
4-Dîn (hesab) gününün mâlikidir.
5-(Rabbimiz!) Ancak sana ibâdet ederiz ve ancak senden yardım dileriz.
6-Bizi dosdoğru yola hidâyet eyle!
7-Kendilerine ni‘met verdiğin kimselerin yoluna; gazab edilmiş olanların ve dalâlete düşenlerin (yoluna) değil! (Âmîn!)

Fatiha Suresinin namazın her rekâtında okunması Fatiha’nın faziletindendir
Bu sûreye, Kur’ân-ı Hakîm’in başlangıç sûresi olması cihetiyle, açan veya açıcı ma‘nâsında “Fâtiha” ismi verilmiştir. Ayrıca, namazın her rek‘atında tekrarlanan yedi âyet olması cihetiyle سَبْعَ الْمَثاَن۪ي denir. Ve Kur’ân’ın bir nevi‘ fihristi, özü, esâsı ve bütün ma‘nâ ve hükümlerine şâmil olması cihetiyle de اُمُّ الْكِتاَبِ [Kitâbın anası] gibi ünvanları olan bu sûrenin daha başka isimleri de vardır.
(Nesefî, c. 1, 29)

Fatiha Suresi okunmadan kılınan namaz eksiktir
Hz. Ebû Hüreyre (ra) anlatıyor:
 “Resûlullah (asm) buyurdular ki: “Kim Fâtihâ-i şerîfe sûresini okumadan namaz kılarsa bilsin ki bu namaz nâkıstır -bu sözü üç kere tekrarladı- eksiktir.”
(Kütüb-i Sitte)
Ebû Saîd (ra) anlatıyor: “(Namazda) Fatiha sûresi ile kolaya gelen bir miktar (Kur’ân âyetin)i okumakla emrolunduk.”
(Ebu Davud)
Hz. Câbir (ra) demiştir ki: “Kim Fatiha’yı okumadan bir rek’at namaz kılarsa, imamın arkasında bulunmadığı takdirde, namaz kılmış sayılmaz.”
(Muvatta, Tirmizi)

Fatiha’daki zikir yaratılış gayemiz olan ibadete işarettir

Kainatın ve dolayısıyla insanların hilkatindeki hikmet ve gaye “Ben, cinleri ve insanları ancak bana imân ve ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 56) ferman-ı celilince, ibadettir.
Hamd ise, ibadetin icmali bir sureti ve küçük bir nüshasıdır. Elhamdülillah’ın bu makamda zikri, hilkatin gayesini tasavvur etmeye işarettir.
(İşaratül İcaz)

Kur’ân-ı Kerim’in sevapça en üstün suresi Fatiha’dır
Ebu Saîd İbnu’l-Muallâ (ra) anlatıyor: “Ben Mescid-i Nebevî’de namaz kılıyordum. Resûlullah (asm) beni çağırdı. Fakat (namazda olduğum için) icabet edemedim. Sonra yanına gelerek: Ey Allah’ın Resûlü namaz kılıyordum (bu sebeple cevap veremedim diye özür beyan ettim). Bana: “Allahu Teâla Kitab’ında “Ey iman edenler, Allah ve Resûlü sizi çağırdıkları zaman hemen icâbet edin” buyurmuyor mu?” (Enfal, 24) dedi ve arkasından ilave etti: “Sen mescidden çıkmazdan önce, sana Kur’ân-ı Kerîm’in (sevapca) en büyük sûresini öğreteyim mi?” dedi ve elimden tuttu. Mescidden çıkacağı sırada ben: “Sana en büyük sureyi öğreteceğim” dememiş miydiniz? dedim. Bana: “O sure Elhamdü lillâhi Rabbi’l âlemin dir ki (namazlarda tekrar tekrar okunan) yedi âyet (es-Seb’u’l-Mesânî) ve bana verilen yüce Kur’ân’dır” buyurdu.
(Buhârî, Tefsir 1; Nesâî, İftitah 26; Ebû Dâvud, Vitr 15)

Allah Tevrat’ta da İncil’de de Ümmu’l-Kur’ân (Kur’ân’ın anası olan Fatiha sûresi) gibisini indirmemiştir
Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor: “Hz. Peygamber (asm), Ubey İbnu Ka’b’a (ra) uğradı. O namaz kılıyordu… “Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zü’l-Celâl’e yemin ederim ki, Allah, Fâtiha’nın bir mislini ne Tevrat’ta, ne İncil’de ne Zebur’da, ne de Furkân’da indirmemiştir. O (namazlarda) tekrarla okunan yedi âyet ve bana ihsân edilen yüce Kur’ân’dır.”
(Tirmizi, Sevâbu’l-Kur’ân 1, 2878)

Fatiha Suresi, duanın en yücesidir
“Zikrin en üstünü ‘la ilahe illallah’, duanın en yücesi ‘elhamdülillâh’tır”
(Tirmîzî, “Duâ”, 9)
“Allah’a hamd ile başlamayan her önemli işin sonu güdüktür”
(İbn Mâce, “Nikâh”, 19)

Fatiha Suresini okuyan Tevrat, İncil, Zebur ve Kurân’ın tamamını okumuş gibi olur

Hüseyin’den (ra) şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Cenab-ı Hak gökten yüz dört kitap indirdi. Bunların yüzünün bilgisini, Tevrat, İncil, Zebur ve Furkân’a koydu. Sonra bu dört kitabın taşıdığı ilimleri Furkâna (Kurana); Furkân’ın ilimlerini, Mufassal sûrelere; Mufassal sûrelerin ilimlerini Fâtiha’ya koydu. Kim Fatiha Sûresi’nin tefsirini bilirse, Allah’ın indirdiği bütün kitapların tefsirini bilmiş olur. Kim Fatiha Sûresini okursa, sanki Tevrat, İncil, Zebur ve Furkân’ın tamâmını okumuş gibi olur.”
(Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb)

Fatiha Suresi daha önce hiçbir peygambere verilmeyen bir nurdurAbdullah b. Abbas diyor ki:
“Bir gün Resulullah (asm), Cebrail ile birlikte otururken yukarıdan bir gıcırtı işitti. Cebrail (as) başını yukarı doğru kaldırdı ve şöyle dedi: “Bu, bugün gökte açılan bir kapıdır. Bu kapı bu güne kadar hiç açılmamıştı. O kapıdan bir melek indi. Bu melek yeryüzüne inen bir melektir. Bir güne kadar hiç inmemişti. Melek selam verdi ve şöyle dedi: “Senden önce hiçbir Peygambere verilmeyen ve sadece sana verilen şu iki nurdan dolayı sana müjdeler olsun. Bunlar, Fatihatül Kitap ve Bakara suresinin sonudur. Bunlardan okuduğun her harfin karşılığı mutlaka sana verilecektir.
(Müslim, K. el-Müsafirm, bab: 254, Hndis No: 806/Nesai K. el-iftilah. bab: 25)

Fatiha Suresi her derde şifadır
“Ölüm dışında Fatihatu’l-Kitab her derde şifadır.” (Deylemi)

Fatiha Suresi manası itibarıyla Kurân-ı Kerim’in temeli hükmündedir
“Kur’ân Fâtiha’da, Fâtiha dahi Besmele’de münderic (içinde) olduğuna ehl-i keşif müttefiktirler (ma‘neviyât ehli olan evliyâlar ittifâk etmiştir).”
(Zülfikār, 25. Söz)

Fatiha sûre-i celilesi, bizlere vazifelerimizi telkin ve ilham ediyor. Buyurulmuş oluyor ki: “Ey insanlar!, uyanınız, şu sonsuz kâinatın yaratıcısının büyüklüğünü düşününüz. O, ne büyük bir yaratıcıdır, ne muazzam bir besleyicidir. Bütün mahlûkatı için ne kadar rahmet ve merhameti vardır. Bütün âlemlerin müstakil sahibi ve hâkimi yalnız odur. Artık -Yarabbi! Yalnız sana ibâdet ederiz. Yalnız senden lütuf ve ihsan bekleriz- diyerek kulluğumuzu arz ederiz. Doğru yola gitmenizi muhterem kulların izlerini takibe muvaffakiyetinizi O Kerem sahibi Yaratıcıdan niyaz ediniz. Küfür ve isyan ile doğru yolu kaybetmiş, dalâlet içinde kalmış, insanlık için bir fitne, korkunç bir belâ mahiyetinde bulunmuş, dinsiz, ahlâksız, sapık kimselere uymaktan, onların iğfallerine kapılmaktan emin olmanızı da O rahmet ve ihsanı sonsuz olan kerem sahibi ve merhametli mabudunuzdan istemeye devam ediniz. Ey insan toplulukları! Sizin için bundan başka selâmet ve saadet yolu yoktur.”
Fatiha Sûre-i celilesi işte bizleri böyle bir uyanışa, bir yalvarış ve yakarışa ve bir yükselişe davet edip durmaktadır.
(Ömer Nasuhi Bilmen)

Not : Alıntıdır (Akit İnternet 17 Ocak)

Yazıda geçen ayetler :
Zariyat suresi 56. ayet
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ
Okunuşu :
Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya’budûni.
Anlamı :
Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.
Enfal suresi 24. ayet
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
Okunuşu :
Yâ eyyuhâllezîne âmenûstecîbû lillâhi ve lir resûli izâ deâkum limâ yuhyîkûm, va’lemû ennallâhe yehûlu beynel mer’i ve kalbihî ve ennehû ileyhi tuhşerûn (tuhşerûne).
Anlamı :
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler), Allah ve Resûl’ü sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman (davete) icabet edin! Ve Allah’ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve muhakkak sizin O’na haşrolunacağınızı bilin! (Hepinizin ruhu Allah’ta toplanacak ve Allah, ruhlarınıza meab olacak.)