Ölmek üzere olan kimse, eğer mümkünse, sağ yanı üzerinde yüzü kıbleye gelecek şekilde yatırılır.
Buna imkân olmazsa, sırt üstü yatırılarak başının altına biraz yastık konarak yükseltilir ve yüzü Kâbe`ye doğru çevrilmiş olur. Bu arada azar azar da su içirilir. Daha şuuru yerinde iken ve can çekişmeye başlamadan önce, ona telkinde bulunulur. Bu da onun yanında kelime-i şehadet getirmek suretiyle yapılır. Ancak söylemesi için ısrar edilmez, sadece işittirilir. Bu şekilde telkin yapılması ittifakla müstehab kabul edilmiştir.
Ölmek üzere olan kişinin yanında kelime-i tevhit ve kelime-i şehadet okunmasına telkin denilir. Ölmek üzere olan kişinin, sağ tarafına çevrilerek yüzünü kıbleye gelecek şekilde yatırmak müstehaptır. Bu durumda olan kişinin yanında, hatırlatmak amacıyla kelime-i tevhit ve kelime-i şehadet okunur.
Hz. Peygamber( sav ), “Ölülerinize (ölüme yaklaşanlara) lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz.” buyurmuştur. Telkin yapılırken, “lâ ilâhe illallah” de, kelime-i şehadet, kelime-i tevhit getir şeklinde bir yaklaşımda bulunulmamalı, yanında bunları söylemekle yetinilmelidir. Telkin, tövbeyi de içine alacak şekilde estağfirullahe`l-azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüve`l-hayyü`l-kayyûm…şeklinde yapılabilir.
Hadis-i Şerif’te: “Kimin son sözü `Lâ ilâhe illâllah` olursa, Cennete girer” buyurulmuştur. Ayrıca, ölmek üzere olan kişinin yanında Kur’an-ı Kerim, özellikle Yasin suresi okumak uygun olur.
Yasin suresinin harfleri 3000 dir. Yasin suresi okunduğu zaman, gökten tam otuz bin melek iner… O kişiye tövbe ve istifarda bulunurlar. Herhangi bir Müslümana´a ölüm meleği indiği zaman; yanında Yasin suresi okunursa; Yasin suresinin her harfinin sayısınca 10 melek iner. Melekler, ölmek üzere olan Müslümanın karşısında saf tutup ayakta dururlar. Ona rahmet dilerler. Ona istiğfarda bulunurlar.