Teheccüd Namazı ve Teheccüde Kalkınca Okunacak Dua

Teheccüd Namazı ve Teheccüde Kalkınca Okunacak Dua

Teheccüd Namazı ve Teheccüde Kalkınca Okunacak Dua
Teheccüd Namazı ve Teheccüde Kalkınca Okunacak Dua

Yatsı namazından sonra, daha uyumadan veya bir miktar uyuduktan sonra, kılınacak nafile namaza "gece namazı" denir. Bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp kılınırsa "Teheccüd" adını alır. Teheccüd namazı iki rekattan oniki rekata kadardır. İki rekatta bir selam verilmesi daha faziletlidir. (Muhammed Bin Abdullah Hanî, Âdâb, s. 264)

Teheccüd (Gece) namazı nasıl kılınır?

"Gece namazına devam ediniz. Zira bu sizden önceki salihlerin ibadetidir. Çünkü gece ibadeti, Allah'a yakınlık günahlara kefaret olup insanı bedeni hastalıklardan korur ve günahlardan uzaklaştırır." (Tirmizi)

Allâh Teâlâ çok sevdiği rasulüne lütuflarda bulunmak için teheccüd namazını ona farz kılmıştı.

"Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Yakındır ki Rabbin seni bir makam-ı mahmuda eriştire." (el-İsrâ)

2 Rekatlık Teheccüd (Gece) Namazı

1. Rekat
"Niyet ettim Allah rızası için iki rekat Teheccüd (Gece) namazı kılmaya" diye niyet ederiz
"Allahu Ekber" diyerek İftitah Tekbiri alır ve namaza başlarız
Subhaneke'yi okuruz
Euzü-besmele çekeriz
Fatiha okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz

2. Rekat
Ayağa kalkarak Kıyama dururuz
Besmele çekeriz
Fatiha okuruz
Kur'an'dan bir sure okuruz
Rüku'ya gideriz
Secde'ye gideriz. Doğruluruz, tekrar Secde'ye gideriz
Oturarak Ettahiyyatu ve Allâhumme salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz
"Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" diye sağa ve sola selam vererek namazı tamamlarız
Teheccüd namazı iki rekattan oniki rekata kadardır. İki rekatta bir selam verilmesi daha faziletlidir. Yukarıdaki tarifte olduğu gibi ikişer ikişer kılınabilir.

Gece teheccüde kalkıldığında dua Teheccüt Duası

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) teheccüt namazı için kalkışını da şu dua ile süslerdi:

اَللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيُّومُ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ مَلِكُ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَنْ فِيهِنَّ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ الْحَقُّ وَوَعْدُكَ الْحَقُّ وَلِقَآءُكَ حَقٌّ وَقَوْلُكَ حَقٌّ وَالْجَنَّةُ حَقٌّ وَالنَّارُ حَقٌّ وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ وَمُحَمَّدٌ صلى الله عليه وسلم حَقٌّ وَالسَّاعَةُ حَقٌّ

اَللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ وَبِكَ اٰمَنْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ وَبِكَ خَاصَمْتُ وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ فَاغْفِرْ لِي مَا قَدَّمْتُ وَمَآ أَخَّرْتُ وَمَآ أَسْرَرْتُ وَمَآ أَعْلَنْتُ وَمَآ أَنْتَ أَعْلَمُ بِهِ مِنِي

أَنْتَ الْمُقَدِّمُ وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ لآَ إِلٰهَ إِلآَّ أَنْتَ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ

Manası:

Allah'ım, hamd Sana mahsustur. Sen, semavât, arz ve içindekilerin Kayyû-musun (bizâtihi var olup, başkasına muhtaç olmayan ve her şeyin varlık ve bekâsı kendisine muhtaç bulunan). (Allahım) Hamd Sana mahsustur. Sen semavât, arz ve içindekilerin Melikisin (her şeyin sahibi ve mutasarrıfı). Her türlü hamd Sana mahsustur. Semavât, arz ve bunlardaki her şeyin nurusun. Hamd Sana mahsustur. Sen Hak’sın, Senin vaadin de haktır, Sana kavuşmak da haktır, Senin sözün de haktır, Cennet de haktır, Cehennem de haktır, peygamberler de haktır, Muhammed (s.a.s.) haktır, Kıyamet de haktır.

Allah'ım, yalnız Sana teslim oldum, yalnız Sana iman ettim, yalnız Sana tevekkül ettim, yalnız Sana yöneldim, yalnız Senin inayetinle mücadele ettim, yalnız Senin hakemliğine başvurdum. Benim geçmiş ve gelecek, gizli ve açık (işlediğim bütün günahlarımı) mağfiret buyur ve bunlardan da öte, Senin benden çok daha iyi bildiğin günahlarımı da bağışla Allah'ım.

Öne geçiren de, geri bırakan da Sensin. Senden başka ilâh yoktur. Havl ve kuvvet sadece Allah iledir.

Ebû Dâvûd, Nesâî, sıyâm ; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned,

Buhârî, teheccüd ; tevhid ; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned,