ALLÂH’A HAMD ETMENİN FAZİLETİ

ALLÂH’A HAMD ETMENİN FAZİLETİ

ALLÂH’A HAMD ETMENİN FAZİLETİ
ALLÂH’A HAMD ETMENİN FAZİLETİ

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:

“Allâhü Teâlâ kuluna bir nimet ihsân ettiğinde kul “Elhamdülillâh” derse o nimetin şükrünü edâ etmiş olur. İkinci defa “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ ona sevap yazar. Üçüncü defa “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ onun (küçük) günahlarını bağışlar.” (Hâkim, Beyhakî)

Enes (radıyallâhü anh) anlattı:

“Bir gün bir ihtiyaç için Resûlullah Efendimiz ile birlikte sahraya çıktık. Yüksek sesle öten bir kuş gördük. Peygamberimiz (s.a.v.):

“Bu kuşun ne söylediğini bilir misin?” buyurdular.

“Allah ve Resûlü en iyi bilir” dedim. Buyurdular ki:

“Bu kuş ‘Ya Rabbi, gözümü aldın, beni rızıklandır, zira ben açım’ demektedir.”

Hazret-i Enes anlatmaya devam etti:

“Ben böyle kuşa bakarken bir çekirge gelip kuşun ağzına girdi, kuş onu yuttu. Sonra yine seslice öttü.” Peygamberimiz (s.a.v.):

“Ey Enes, kuş şimdi ne söylüyor bilir misin?” buyurdular.

“Allah ve Resûlü en iyi bilir” dedim. Buyurdular ki:

“Kendisini zikredeni rızıklandıran Allâh’a hamd olsun” diyor. Akıllı kimse, ihlâs ve samimiyetle darlık ve bolluk zamanlarında Allâh’a hamd etmelidir ki cennete ilk çağırılanlardan olsun. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki:

“Kıyâmet gününde cennete ilk çağırılacak olanlar, bolluk ve nimet zamanında da, darlık ve belâ zamanında da Allâh’a hamd edenlerdir.”

ZEKİ ÇOCUĞUN VERDİĞİ DERS

Küçük bir çocuk, meşhur şâir Ebu’l-Alâ el-Maarrî’yi görünce: “Her ne kadar zamanca sonra geldimse de öncekilerin güç yetiremediği şeyleri meydana koydum’ manasındaki şiiri söyleyen sen misin?” dedi.

“Evet” dedi. Çocuk:

“Öncekiler yirmi dokuz harfi tertip ettiler. Haydi sen bunlara insanların ihtiyacı olan bir harf daha ilave ediver” deyince Maarrî, hiç bir şey söyleyemedi.