Huzursuz ve Sürekli Ağlayan Çocukları Susturmak için Sureler

Huzursuz ve Sürekli Ağlayan Çocukları Susturmak için Sureler

Huzursuz ve Sürekli Ağlayan Çocukları Susturmak için Sureler
Huzursuz ve Sürekli Ağlayan Çocukları Susturmak için Sureler

Sürekli ağlayana ve huzursuz olan bebekleriniz için mutaffifin suresini 7 kere zikredin,


Her Kim Sıkıntılı ve Stresli Anlarında Mutaffifin Suresini okursa, Yaradan’ın izniyle sıkıntıları yok olur,
Kazancınızın En Yüksek Seviyeye Ulaşması İçin, Yapılan bütün ticaretlerin karlı bir şekilde son bulması için mutaffifin suresini bolca zikredin.
Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Her kim Rad suresini okumaya devam ederse, geçmişteki ve kıyamete kadar gelecek olan bulutların ağırlığınca Allah’u Teala o kişiye on hasene verir."

AĞLAYAN ÇOCUĞU SUSTURMAK İÇIN

Mutaffifin Suresi Üzerine 7 defa okunur.
Rad Suresi

Mutaffifin Suresi Türkçe Anlamı ve Fazileti

1: Vеylun lil mutaffifîn(mutaffifînе).
2: Ellеzînе izеktâlû alеn nâsi yеstеvfûn(yеstеvfûnе).
3: Vе izâ kâlûhum еv vеzеnûhum yuhsirûn(yuhsirûnе).
4: Elâ yеzunnu ulâikе еnnеhum mеb’ûsûn(mеb’ûsûnе).
5: Li yеvmin azîm(azîmin).
6: Yеvmе yеkûmun nâsu li rabbil âlеmîn(âlеmînе).
7: Kеllâ innе kitâbеl fuccâri lе fî siccîn(siccînin).
8: Vе mâ еdrâkе mâ siccîn(siccînun).
9: Kitâbun mеrkûm(mеrkûmun).
10: Vеylun yеvmеizin lil mukеzzibîn(mukеzzibînе).
11: Ellеzînе yukеzzibûnе bi yеvmiddîn(yеvmiddîni).
12: Vе mâ yukеzzıbu bihî illâ kullu mu’tеdin еsîm(еsîmin).
13: İzâ tutlâ alеyhi âyâtunâ kâlе еsâtîrul еvvеlîn(еvvеlînе).
14: Kеllâ bеl rânе alâ kulûbihim mâ kânû yеksibûn(yеksibûnе).
15: Kеllâ innеhum an rabbihim yеvmеizin lе mahcûbûn(mahcûbûnе).
16: Summе innеhum lе sâlul cahîm(cahîmi).
17: Summе yukâlu hâzеllеzî kuntum bihî tukеzzibûn(tukеzzibûnе).
18: Kеllâ innе kitâbеl еbrâri lеfî illiyyîn(illiyyînе).
19: Vе mâ еdrâkе mâ ılliyyûn(ılliyyûnе).
20: Kitâbun mеrkûm(mеrkûmun).
21: Yеşhеduhul mukarrеbûn(mukarrеbûnе).
22: İnnеl еbrârе lе fî naîm(naîmi).
23: Alеl еrâiki yеnzurûn(yеnzurûnе).
24: Ta’rifu fî vucûhihim nadratеn naîm(naîmi).
25: Yuskavnе min rahîkın mahtûm(mahtûmin).
26: Hitâmuhu misk(miskun). vе fî zâlikе fеl yеtеnâfеsil mutеnâfisûn(mutеnâfisûnе).
27: Vе mizâcuhu min tеsnîm(tеsnîmin).
28: Aynеn yеşrеbu bihеl mukarrabûn(mukarrabûnе).
29: İnnеllеzînе еcrеmû kânû minеllеzînе âmеnû yadhakûn(yadhakûnе).
30: Vе iza mеrrû bihim yеtеgâmеzûnе.
31: Vе izеnkalеbû ilâ еhlihimunkalеbû fеkihîn(fеkihînе).
32: Vе izâ rееvhum kâlû innе hâulâi lеdâllûn(lеdâllûnе).
33: Vе mâ ursilû alеyhim hâfızîn(hâfızînе).
34: Fеlyеvmеllеzînе âmеnû minеl kuffârı yadhakûn(yadhakûnе).
35: Alеl еrâiki yanzurûn(yanzurûnе).
36: Hеl suvvibеl kuffâru mâ kânû yеf’alûn(yеf’alûnе).

Mutaffifin Suresinin Türkçe Meali :

1. Ölçü aletlerinde vе tartıda hilеye başvuranların vay halinе!
2. Onlar insanlardan (bir şеy) ölçerek aldıkları vakit, tamı tamına ölçеrlеr.
3. Fakat, kеndilеri onlara bir şеy ölçüp, veya tartıp vеrdiklеri vakit еksik ölçüp tartarlar.
4, 5, 6. Onlar, büyük bir gün; insanların, âlеmlеrin Rabbinin karşısında duracakları gün için tekrar diriltilеcеklеrini sanmıyorlar mı?
7. Hayır, günahkârların yazısı, muhakkak “Siccîn”dеdir.
8. “Siccîn”in nе olduğunu sеn nе bilеcеksin.
9. O, kaleme alınmış bir kitaptır.
10, 11. O gün yalanlayanların; hеsap vе cеza gününü inkar edenlerin vay halinе!
12. Onu, ancak hеr azgın, günahkâr kimsе inkar еdеr.
13. Ona âyеtlеrimiz okununca, “Eskilеrin masalları” dеr.
14. Hayır hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplеrini paslandırmıştır.
15. Hayır, şüphеsiz onlar, kıyamеt günü Rablеrini görmеktеn mahrum bırakılacaklardır.
16. Sonra onlar muhakkak cеhеnnеmе girеcеklеrdir.
17. Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz iştе budur” dеnеcеktir.
18. Hayır (sandıkları gibi dеğil!) iyilеrin yazısı “İlliyyûn”dadır.
19. “İlliyyûn”un nе olduğunu sеn nе bilеcеksin.
20. O yazılmış bir kitaptır.
21. Ona, Allah’a yakın olanlar şâhit olur.
22. Kuşkusuz iyi kimsеlеr, Naîm cеnnеtindеdirlеr.
23. Koltuklar üzеrindе, (еtrafı) sеyrеdеrlеr.
24. Onların yüzlеrindе, nimеtlеrin sеvincini görürsün.
25. Onlara, mühürlü (еl dеğmеmiş) saf bir içеcеktеn içirilir.
26. Onun (içiminin) sonu bir misktir (ağızda misk gibi koku bırakır) İştе yarışanlar, bunun için yarışsınlar.
27. O içеcеğin katkısı tеsnimdir.
28. Bir pınar ki, Allah’a yakın olanlar ondan içеrlеr.
29. Kuşkusuz günah işleyenler, (dünyada) iman ve ibadet еdеnlеrе gülüyorlardı.
30. Mü’minlеr yanlarından gеçtiğindе birbirlеrinе kaş göz еdеrеk onlarla alay еdiyorlardı.
31. Ailеlеrinе dönеrkеn zеvk vе nеşе içindе gülüşе gülüşе dönüyorlardı.
32. Mü’minlеri gördüklеri zaman, “Hiç şüphе yok, şunlar sapık kimsеlеrdir” diyorlardı.
33. Halbuki onlar, mü’minlеrin başına bеkçi olarak göndеrilmеmişlеrdi.
34. İştе bugün dе mü’minlеr onların kâfirliklerine gülеrlеr.
35. Koltuklar üzеrindе (еtrafı) sеyrеdеrlеr.
36. Nasıl, kâfirlеr yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı!

Ra’d Suresinin Sırları Hakkında Rivayetler
Düşmanın kahrı için okunur.
Semavi afetlerden (sel vb.) korunmak için her gün okunur.
Yaramaz çocuğun üzerine okunursa saklinleşir.
Çocuk üzerine okunursa cinlerin şerrinden korunur.
Her kim;
Bağ, bahçe veya iş yerinin verimli olmasını
Yaptığı ticaretin kazançlı olmasını,
Mal ve mülkünün hayırlı olmasını,
Yöneldiği işin hayırlı sonuçlar getirmesini,

RAD SURESİ

Bismillahirrahmanirrahim
1. Elif lam mım ra tilke ayatül kitab vellezı ünzile ileyke mir rabbikel hakku ve lakinne ekseran nasi la yü'minun
2. Allahüllezı rafeas semavati bi ğayri amedin teravneha sümmesteva alel arşi ve sehharaş şemse vel kamer yüdebbirul emra yüfassılül ayati lealleküm bi likai rabbiküm tukınun
3. Ve hüvellezı meddel erda ve ceale fıha ravasiye ve enhara ve min küllis semerati ceale fıha zevceynisneyni yuğşil leylen nehar inne fı zalike le ayatil li kavmiy yetefekkerun
4. Ve fil erdı kıtaum mütecaviratüv ve cennatüm min a'nabiv ve zer'uv ve nehıylün sınvanüv ve ğayru sınvaniy yüska bi maiv vahıdiv ve nüfaddılü ba'daha ala ba'dın fil ükül inne fı zalike le ayatil li kavmiy ya'kılun
5. Ve in ta'ceb fe acabün kavlühüm e iza künna türaben e inna le fı halkın cedıd ülaikellezıne keferu bi rabbihim ve ülaikel ağlalü fı a'nakıhim ve ülaike ashabün nar hüm fıha halidun
6. Ve yesta'ciluneke bis seyyieti kablel haseneti ve kad halet min kablihimül mesülat ve inne rabbeke lezu mağfiratil linnasi ala zulmihim ve inne rabbeke le şedıdül ıkab
7. Ve yekulüllezıne keferu lev la ünzile aleyhi ayetüm mir rabbih innema ente münziruv ve likülli kavmin had
8. Allahü ya'lemü ma tahmilü küllü ünsa ve ma teğıydul erhamü ve ma tezdad ve küllü şey'in ındehu bi mıkdar
9. Alimül ğaybi vaş şehadetil kebırul müteal
10. Sevaüm minküm men eserral kavle ve men cehera bihı ve men hüve müstahfim bil leyli ve saribüm bin nehar
11. Lehu müakkıbatüm mim beyni yedeyhi ve min halfihı yüğayyiru ma bi kavmin hatta yüğayyiru ma bi enfüsihim ve iza eradellahü bi kavmin suen fe la meradde leh ve ma lehüm min dunihı mev val
12. Hüvellezı yürıkümül berka havfev ve tameav ve yanşlüs sehabes sikal
13. Ve yüsebbihur ra'dü bi hamdihı vel melaiketü min hıyfetih ve yürsilüs savaıka fe yüsıybü biha mey yeşaü ve hüm yücadilune fillah ve hüve şedıdül mihal
14. Lehu da'vetül hakk vellezıne yed'une min dunihı la yestecıbune lehüm bi şey'in illa ke basitı keffeyhi ilel mai li yeblüğa fahü ve ma hüve bi baliğıh ve ma düaül kafirıne illa fı dalal
15. Ve lillahi yescüdü men fis semavati vel ard tav'av ve kerhev ve zılalühüm bil ğudüvvi vel asal
16. Kul mer rabbüs semavati vel erdı kulillah kul e fettehaztüm min dunihı evliyae la yemlikune li enfüsihim nef'av ve la darra kul hel yestevil a'ma vel besıyru em hel testeviz zulümanüt ven nur em cealu lillahi şürakae haleku ke halkıhı fe teşabehel halku aleyhim kulillahü haliku külli şey'iv ve hüvel vahıdül kahhar
17. Enzele mines semai maen fe salet evdiyetüm bi kaderiha fahtemeles seylü zebeder rabiya ve mimma yukıdune aleyhi fin naribtiğae hılyetin ev metaın zebedüm mislüh kezalike yadribüllahül hakka vel batıl fe emmez zebedü fe yehebü cüfaa ve emma ma yenfeun nase fe yemküsü fil ard kezalike yadribüllahül emsal
18. Lillezınestecabu li rabbihimül husna vellezıne lem yestecıbu lehu lev enne lehüm ma fil erdı cemıav ve mislehu meahu leftedev bih ülaike lehüm suül hısabi ve me'vahüm cehennem ve bi'sel mihad(15. Ayet secde ayetidir.)
19. E fe mey ya'lemü ennema ünzile ileyke mir rabbikel hakku ke men hüve a'ma innema yetezekkeru ülül elbab
20. Ellezıne yufune bi ahdillahi ve la yenkudunel mısak
21. Vellezıne yesılune ma emerallahü bihı ey yusale ve yahşevne rabbehüm ve yehafune suel hısab
22. Vellezıne saberubtiğae vechi rabbihim ve ekamus salate ve enfeku mimma razaknahüm sirrav ve alaniyetev ve yedraune bil hasenetis seyyiete ülaike lehüm ukbed dar
23. Cennatü adniy yedhuluneha ve men saleha min abaihim ve ezvacihim ve zürriyyatihim vel melaiketü yedhulune aleyhim min külli bab
24. Selamün alayküm bima sabertüm fe nı'me usbed dar
25. Vellezıne yenkudune ahdellahi min ba'di mısakıhı ve yaktaune ma emarallahü bihı ey yusale ve yüfidune fil erdı ülaike lehümül la'netü ve lehüm suüd dar
26. Allahü yebsütur rizka li mey yeşaü ve yakdir ve ferihu bil hayatid dünya ve mel hayatüd dünya fil ahırati illa meta'
27. Ve yekulüllezıne keferu lev la ünzile aleyhi ayetüm mir rabbih kul innellahe yüdıllü mey yeşaü ve yehdı ileyhi men enab
28. Ellezıne amenu ve tatmeinü kulubühüm bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinül kulub
29. Ellezıne amenu ve amilus salihati tuba lehüm ve husnü meab
30. Kezalike erselnake fı ümmetin kad halet min kabliha ümemül liltetlüve aleyhimüllezı evhayna ileyke ve hüm yekfürune bir rahman kul hüve rabbı la ilahe illa hu aleyhi tevekkeltü ve ileyhi metab
31. Ve lev enne kur'anen süyyirat bihil cibalü ev kuttıat bihil erdu ev küllime bihil mevta bel lillahil emru cemıa e fe lem yey'esillezıne amenu el lev yeşaüllahü le heden nase cemıa ve la yezalüllezıne keferu tüsıybühüm bi ma saneu kariatün ev tehullü karıbem min darihim hatta ye'tiye va'düllah innellahe la yuhlifül mıad
32. Ve lekadistkühzie bi rusülim min kabilek fe emleytü lillezıne keferu sümme ehaztühüm fe keyfe kane ıkab
33. E fe men hüve kaimün ala külli nefsim bima kesebet ve cealu lillahi şüraka' kul semmuhüm em tünebbiunehu bima la ya'lemü fil erdı em bi zahirim minel kavl bel züyyine lillezıne keferu mekruhüm ve suddu anis sebıl ve mey yudlilillahü fe ma lehu min had
34. Lehüm azabün fil hayatido dünya ve le azabül ahırati eşaak ve ma lehüm minellahi miv vak
35. Meselül cennetilletı vüıdel müttekun tecrı min tahtihel enhar ükülüha daimüv ve zıllüha tilke ukbellezınettekav ve ukbel kafirınen nar
36. Vellezıne ateynahümül kitabe yefrahune bima ünzile ileyke ve minel ahzabi mey yünkiru ba'dah kul innema ümirtü en a'büdellahe ve la üşrike bih ileyhi ed'u ve ileyhi meab
37. Ve kezalike enzelnahü hukmen arabiyya ve leinitteba'te ehvaehüm ba'de ma caeke minel ılmi ma leke minellahi miv veliyyiv ve la vak
38. Ve le kad erselna rusülem min kablike ve cealna lehüm ezvacev ve zürriyyeh ve ma kane li rasulin ey ye'tiye bi ayetin illa bi iznillah li külli ecelin kitab
39. Yemhullahü ma yeşaü ve yüsbit ve ındehu ümmül kitab
40. Ve im ma nüriyenneke ba'dallezı neıdühüm ev neteveffeyenneke fe innema aleykel belağu ve aleynel hısab
41. E ve lem yerav enna ne'til erda nenkusuha min atrafiha vallahü yahkümü la müakkıbe li hukmih ve hüve serıul hısab
42. Ve kad mekerallezıne min kablihim fe lillahil mekru cemıa ya'lemü ma teksibü küllü nefs ve seya'lemül küffaru li men ukbed dar
43. Ve yekulüllezıne keferu leste mürsela kul kefa billahi şehıdem beynı ve beyneküm ve men ındehu ılmül kitab

Bismillahirrahmânirrahîm
1. Elif Lâm Mîm Râ. İşte bunlar Kitabın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen gerçektir, fakat insanların çoğu inanmazlar.
2. Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
3. O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren, orada her türlü meyveden (erkekli-dişili) iki eş yaratandır. O geceyi gündüze bürüyor. Şüphesiz bunlarda, düşünen bir kavim için (Allah'ın varlığını gösteren) deliller vardır.
4. Yeryüzünde birbirine komşu kara parçaları, üzüm bağları, ekinler; bir kökten çıkan çok gövdeli ve tek gövdeli hurma ağaçları vardır ki hepsi aynı su ile sulanır. Ama biz ürünleri konusunda bir kısmını bir kısmına üstün kılıyoruz. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir kavim için (Allah'ın varlığını gösteren) deliller vardır.
5. Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, "Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?" demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
6. Bir de senden, iyilikten önce kötülüğün acele gelmesini istiyorlar. Oysa onlardan önce ibret alınacak birçok azap gelip geçmiştir. Şüphesiz Rabbin, insanların zulümlerine rağmen bağışlama sahibidir. Bununla beraber Rabbinin azabı pek şiddetlidir.
7. İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.
8. Allah, her dişinin neye gebe olduğunu, rahimlerin artırdığı şeyi ve eksilttiği şeyi bilir. Her şey onun katında bir ölçü iledir.
9. O, gaybı da, görülen âlemi de bilendir. Çok büyüktür, çok yücedir.
10. (O'na göre) içinizden sözü gizleyen ile açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüz ortaya çıkan eşittir.
11. İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah'ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah'tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.
12. O, korku ve ümit vermek için size şimşeği gösterendir, yağmur yüklü bulutları meydana getirendir.
13. Gök gürlemesi O'na hamd ederek tespih eder. Melekler de O'nun korkusundan tespih ederler. O yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele ediyorlar. Halbuki O, azabı çok şiddetli olandır.
14. Gerçek dua ancak O'nadır. O'ndan başka yalvardıkları ise onların isteklerine ancak, ağzına ulaşmayacağı halde, ulaşsın diye avuçlarını suya uzatan kimsenin isteğine suyun cevap verdiği kadar cevap verirler. Kâfirlerin duası daima boşa çıkar.
15. Göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah'a boyun eğer.
16. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" "Allah'tır" de. De ki, "O'nu bırakıp da kendilerine (bile) bir faydası ve zararı olmayan dostlar (mabutlar) mı edindiniz?" De ki, "Kör ile gören bir olur mu? Ya da karanlıklarla aydınlık bir olur mu? Yoksa Allah'a, O'nun yarattığı gibi yaratan ortaklar buldular da bu yaratma ile Allah'ın yaratması onlara göre birbirine mi benzedi?" De ki: "Her şeyin yaratıcısı Allah'tır. O, birdir, mutlak hakimiyet sahibidir."
17. O, gökten su indirdi de dereler kendi ölçülerince dolup aktı ve sel üste çıkan köpüğü aldı götürdü. Süs eşyası veya yararlanılacak bir şey elde etmek için ateşte erittikleri şeylerden de böyle köpük olur. İşte Allah, hak ile batıla böyle misal getirir. Köpüğe gelince sönüp gider. İnsanlara yararlı olan ise yerde kalır. İşte Allah böyle misaller verir.
18. Rablerinin emrine uyanlar için mükâfâtın en güzeli vardır. Ona uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve onun yanında bir katı daha kendilerinin olsa, kurtulmak için hepsini kurtuluş fidyesi olarak verirlerdi. İşte hesabın kötüsü bunlar içindir. Varacakları yer de cehennemdir. O ne kötü yataktır!
19. Rabbinden sana indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, (onu bilemeyen) kör gibi olur mu? (Bunu) ancak akıl sahipleri anlar.
20. Onlar, Allah'a verdikleri sözü yerine getiren ve sözleşmeyi bozmayanlardır
21. Onlar, Allah'ın riâyet edilmesini emrettiği haklara riâyet eden, Rablerine saygı besleyen ve kötü hesaptan korkanlardır.
22. Onlar, Rablerinin rızasına ermek için sabreden, namazı dosdoğru kılan, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli olarak ve açıktan Allah için harcayan ve kötülüğü iyilikle ortadan kaldıranlardır. İşte bunlar için dünya yurdunun iyi sonucu vardır.
23. Bu sonuç da Adn cennetleridir. Atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlarla beraber oraya girerler. Melekler de her bir kapıdan yanlarına girerler (ve şöyle derler):
24. "Sabretmenize karşılık selam sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir!"
25. Allah'a verdikleri sözü, pekiştirilmesinden sonra bozanlar, Allah'ın korunmasını emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) koparanlar ve yeryüzünde fesat çıkaranlar var ya; işte lânet onlara, yurdun kötüsü (cehennem) de onlaradır.
26. Allah rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Halbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.
27. İnkar edenler diyorlar ki: "Ona (Muhammed'e) Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" De ki: "Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir."
28. Onlar, inananlar ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur.
29. İnanan ve salih amel işleyenler için, mutluluk ve güzel bir dönüş yeri vardır.
30. (Ey Muhammed!) Böylece seni, kendilerinden önce nice ümmetlerin geçmiş olduğu bir ümmete gönderdik ki, onlar Rahmân'ı inkar ederken sana vahyettiğimizi kendilerine okuyasın. De ki: "O, benim Rabbimdir. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur. Ben yalnız O'na tevekkül ettim, dönüşüm de yalnız O'nadır."
31. Kendisiyle dağların yürütüleceği veya yeryüzünün parçalanacağı, ya da ölülerin konuşturulacağı bir Kur'an olacak olsaydı (o yine bu kitap olurdu). Fakat bütün emir yalnız Allah'ındır. İman edenler anlamadılar mı ki, Allah dileseydi bütün insanları doğru yola eriştirirdi. Allah'ın sözü yerine gelinceye kadar, inkâr edenlere yaptıkları işler sebebiyle devamlı olarak, ya büyük bir felaket gelecek veya o felaket yurtlarının yakınına inecektir. Şüphesiz Allah verdiği sözden dönmez.
32. Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da ben inkar edenlere bir süre (mühlet) verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Benim cezalandırmam nasılmış!
33. Herkesin kazandığını görüp gözeten Allah inkâr edilir mi? Halbuki onlar, Allah'a ortaklar koştular. De ki: "Onların isimlerini açıklayın. Yoksa siz (bununla) O'na yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber vermiş olacaksınız, yoksa boş söz mü etmiş olacaksınız?" Hayır inkâr edenlere hileleri güzel gösterildi ve onlar doğru yoldan saptırıldılar. Allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur.
34. Onlara dünya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha ağırdır ve onları Allah'ın azabından koruyacak kimse de yoktur.
35. Allah'a karşı gelmekten sakınanlara va'dolunan cennetin durumu şudur: Onun içinden ırmaklar akar, yemişleri ve gölgeleri devamlıdır. İşte bu Allah'a karşı gelmekten sakınanların sonudur. İnkar edenlerin sonu ise ateştir.
36. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilen Kur'an ile sevinirler. Fakat (senin aleyhinde olan) gruplardan onun bir kısmını inkar edenler de vardır. De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmek ve O'na ortak koşmamakla emrolundum. Ben yalnız O'na çağırıyorum ve dönüşüm de yalnız O'nadır."
37. Böylece biz onu (Kur'an'ı) Arapça bir hüküm olarak indirdik. Sana gelen bu ilimden sonra eğer sen onların heva ve heveslerine uyarsan, Allah tarafından senin için ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu.
38. Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir mucize getiremez. Her ecelin (vadenin) bir yazısı vardır.
39. Allah dilediğini siler, dilediğini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfûz) O'nun yanındadır.
40. Onlara vadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) senin ruhunu alsak da senin görevin sadece tebliğ etmektir. Hesap görmek ise bize aittir.
41. Onlar, bizim yeryüzüne (kudretimizle) gelip onu etrafından eksilttiğimizi görmediler mi? Allah hükmeder. Onun hükmünü bozacak hiçbir kimse yoktur. O, hesabı çabuk görendir.
42. Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Bütün tuzaklar Allah'a aittir. O, her nefsin kazandığını bilir. İnkar edenler de dünya yurdunun sonunun kime ait olduğunu bileceklerdir.
43. İnkar edenler, "Sen peygamber değilsin" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de yanında kitap (Kur'an) bilgisi bulunanlar yeter