Kalp Gözü Açan Ayetler

Kalp Gözü Açan Ayetler
Kalp Gözü Açan Ayetler

Kalp Gözü Açan Ayetler (Keşif Ayetleri) :

Kuran-ı Kerimdeki Keşif Ayetleri : Sabah namzazını kıldıkdan sonra 7 defa

“fe keşefna anga gıdaa fe beserukel yevme hadid ve sallahlahü ale seyyideni muhammedein ve ala ali hi ve sahbihi vesellem “okuyun.
İki elin baş parmaklarına üfleyin ve parmaklarınızla gözünüze mes edin. Bunu alışkanlık haline getirin. Hiç bir zararı olmaz aksine gözünüzün nuru artar. Aşağıdaki ayetler 40 gün 41 defa okunur.

1-) Necm Suresi 58 ayet

لَيْسَ لَهَا مِن دُونِ اللَّهِ كَاشِفَةٌ

Okunuşu :
Leyse lehâ min dûnillâhi kâşifeh(kâşifetun).

Anlamı :
Onu, Allah’tan başka keşfedecek yoktur.

2-) Kaf suresi 22. ayet :

لَقَدْ كُنتَ فِي غَفْلَةٍ مِّنْ هَذَا فَكَشَفْنَا عَنكَ غِطَاءكَ فَبَصَرُكَ الْيَوْمَ حَدِيدٌ

Okunuşu :
Lekad kunte fî gafletin min hâzâ fe keşefnâ anke gıtâeke fe besarukel yevme hadîdun.

Anlamı :
(Allahu Teala buyurur): “And olsun ki sen bundan gaflet içindeydin. İşte senden perdeni kaldırdık. Artık bugün senin görüşün keskindir.”

3-) Mülk suresi 14. ayet :

أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ

Okunuşu :
E lâ ya’lemu men halaka, ve huvel latîful habîr(habîru).

Anlamı :
Yaratan (yarattığını) bilmez mi? Ve O; Latiftir, Habirdir (haberdar olandır).

4-) Yasin suresi 53. ayet :

إِن كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ جَمِيعٌ لَّدَيْنَا مُحْضَرُونَ

Okunuşu :
İn kânet illâ sayhaten vâhıdeten fe izâ hum cemîun ledeynâ muhdarûn(muhdarûne).

Anlamı :
Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın, hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.

5-) Yusuf suresi 100. ayet :

إِنَّ رَبِّي لَطِيفٌ لِّمَا يَشَاء إِنَّهُ هُوَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ

Okunuşu :
“İnne rabbi lediyfun lima yeşa’u İnnehü huvel alimul hakim.”

Anlamı :
Şüphesiz ki; benim Rabbim, dilediğine lütuf sahibidir. Alim (en iyi bilen) ve Hakim (en iyi hüküm veren, hikmet sahibi) olan muhakkak ki; “O” dur.”

6-) En’am suresi 103. ayet :

لاَّ تُدْرِكُهُ الأَبْصَارُ وَهُوَ يُدْرِكُ الأَبْصَارَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ

Okunuşu :
Lâ tudrikuhul ebsâru ve huve yudrikul ebsâr(ebsâra) ve huvel lâtîful habîr(habîru).

Anlamı :
Görme hassaları onu idrak edemez. Ve O, görme hassalarını idrak eder. Ve O, latiftir, her şeyden haberdardır.

7-) Lokman suresi 16. ayet:

يَا بُنَيَّ إِنَّهَا إِن تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِّنْ خَرْدَلٍ فَتَكُن فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَاوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ

Okunuşu :
“Yâ buneyye innehâ in teku miskâle habbetin min hardalin fe tekun fî sahretin ev fîs semâvâti ev fîl ardı ye’ti bihâllâh(bihâllâhu), innellâhe latîfun habîr(habîrun).”

Anlamı :
Ey yavrum! Muhakkak ki o (amelin), bir hardal tanesi kadar dahi olsa ve o, bir kaya içinde veya göklerde veya yerde bile olsa, Allah onu, (kıyamet günü hayat filminde karşına) getirir. Muhakkak ki Allah; Latif’tir (lütuf sahibi), Habir’dir (haberdar olan).

8 ) Ahzap suresi 34. ayet :

وَاذْكُرْنَ مَا يُتْلَى فِي بُيُوتِكُنَّ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ وَالْحِكْمَةِ إِنَّ اللَّهَ كَانَ لَطِيفًا خَبِيرًا

Okunuşu :
Vezkurne mâ yutlâ fî buyûtikunne min âyâtillâhi vel hikmeh(hikmeti), innallâhe kâne latîfen habîrâ(habîren).

Anlamı :
Ve evlerinizde Allah’ın ayetlerinden okunanları ve hikmeti zikredin. Muhakkak ki Allah; Latif’tir (lütuf sahibi), Habir’dir (her şeyden haberdardır).

9-) Hacc suresi 63. ayet :

أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَتُصْبِحُ الْأَرْضُ مُخْضَرَّةً إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ

Okunuşu :
“E lem tere ennallâhe enzele mines semâi mâen fe tusbihul ardu muhdarreh(muhdarreten), innallâhe latîfun habîr(habîrun).”

Anlamı :
Allah’ın semadan su indirdiğini ve böylece yeryüzünün yeşerdiğini görmedin mi? Muhakkak ki Allah, Lâtif’tir (lütûf sahibidir), Habir’dir (her şeyden haberdardır).

10-) Tarık suresi 9. ayet :

يَوْمَ تُبْلَى السَّرَائِرُ

Okunuşu :
“Yevme tubles serâir(serâiru). ”

Anlamı :
“Gizli şeylerin açıklanacağı gün.”

11-) Nahl suresi 69. ayet :

ثُمَّ كُلِي مِن كُلِّ الثَّمَرَاتِ فَاسْلُكِي سُبُلَ رَبِّكِ ذُلُلاً يَخْرُجُ مِن بُطُونِهَا شَرَابٌ مُّخْتَلِفٌ أَلْوَانُهُ فِيهِ شِفَاء لِلنَّاسِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Okunuşu :
Summe kulî min kullis semerâti feslukî subule rabbiki zululâ(zululen), yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn(yetefekkerûne).

Anlamı :
Sonra meyvelerin (çiçeklerin) hepsinden yiyin! Rabbinin emre amade kılınmış yollarında süluk edin (uçun, dolaşın). Onun karnından muhtelif (çeşitli) renklerde içecek (bal) çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için elbette bir ayet (delil) vardır.

12-) Tevbe suresi 16. ayet :

أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تُتْرَكُواْ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللّهُ الَّذِينَ جَاهَدُواْ مِنكُمْ وَلَمْ يَتَّخِذُواْ مِن دُونِ اللّهِ وَلاَ رَسُولِهِ وَلاَ الْمُؤْمِنِينَ وَلِيجَةً وَاللّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

Okunuşu :
Em hasibtum en tutrekû ve lemmâ ya’lemillâhullezîne câhedû minkum ve lem yettehızû min dûnillâhi ve lâ resûlihî ve lel mu’minîne ve lîceh(lîceten), vallâhu habîrun bi mâ ta’melûn(ta’melûne).

Anlamı :
Yoksa siz Allah’ın, sizden savaşanları ve Allah’tan ve O’nun resûlünden ve mü’minlerden başkasını dost edinmeyenleri bilmesine rağmen, bırakılacağınızı mı sandınız? Ve Allah, yaptığınız şeylerden haberdardır

13-) Tevbe suresi 127. ayet

وَإِذَا مَا أُنزِلَتْ سُورَةٌ نَّظَرَ بَعْضُهُمْ إِلَى بَعْضٍ هَلْ يَرَاكُم مِّنْ أَحَدٍ ثُمَّ انصَرَفُواْ صَرَفَ اللّهُ قُلُوبَهُم بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لاَّ يَفْقَهُون

Okunuşu :
Ve îzâ mâ unzilet sûretun nazara ba’duhum ilâ ba’din, hel yerâkum min ehadin summensarafû, sarafallâhu kulûbehum bi ennehum kavmun lâ yefkahûn(yefkahûne).

Anlamı :
Ve sure olarak bir şey indirildiği zaman: “Sizi gören bir kimse var mı?” diye onlar birbirlerine bakarlar sonra giderler. Allah, onların kalplerini, fıkıh etmeyen bir kavim olmaları sebebiyle çevirdi.

14-) Tevbe suresi 128. ayet

لَقَدْ جَاءكُمْ رَسُولٌ مِّنْ أَنفُسِكُمْ عَزِيزٌ عَلَيْهِ مَا عَنِتُّمْ حَرِيصٌ عَلَيْكُم بِالْمُؤْمِنِينَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ

Okunuşu :
Lekad câekum resûlun min enfusikum azîz(azîzun), aleyhi mâ anittum harîsun aleykum bil mu’minîne raûfun rahîm(rahîmun).

Anlamı :
And olsun ki; size, sizin içinizden aziz bir Resul geldi. Sizin üzüldüğünüz şey, O’na ağır gelir (O’nu üzer). Size çok düşkün, müminlere şefkatli ve merhametlidir.

15-) Tevbe suresi 129. ayet

فَإِن تَوَلَّوْاْ فَقُلْ حَسْبِيَ اللّهُ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ

Okunuşu :
Fe in tevellev fe kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), lâ ilâhe illâ hûve, aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil azîm(azîmi).

Anlamı :
Bundan sonra eğer onlar dönerlerse, o zaman onlara şöyle de: “Bana, Allah yeter (kafidir), O’ndan başka ilah yoktur. Ben, Allah’a tevekkül ettim (güvendim). Ve O, azim arşın Rabbidir.”

16-) En’am suresi 75. ayet:

وَكَذَلِكَ نُرِي إِبْرَاهِيمَ مَلَكُوتَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَلِيَكُونَ مِنَ الْمُوقِنِينَ

Okunuşu :
Ve kezâlike nurî ibrâhîme melekûtes semâvâti vel ardı ve li yekûne minel mûkınîn(mûkınîne).

Anlamı :
Ve böylece Biz, İbrahim’e onun mükınin (yakın hasıl edenlerden) olması için yerin ve göklerin (semaların) melekütunu gösteriyoruz (gösteriyorduk).

Uyarı:
Kuran-ı Kerimde toplam 20 keşif ayeti var.Havas çalışmalarında kullanılır.40 gün 41 defa okunuyor. Okuyanın Kalp gözü açılıyormuş.ama yetki sahibi olmanız ve ya Bir hocadan el almış olmanız gerekiyor. Sıradan kişiler kesinlikle okuyamaz.