MUTAFFİFİN SURESİ VE FAZİLETLERİ

MUTAFFİFİN SURESİ VE FAZİLETLERİ
MUTAFFİFİN SURESİ VE FAZİLETLERİ

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Her kim Mütaffifin suresini (vird olarak) okursa, Allah’u Teala cennette ona el değmemiş saf bir içecekten içirir.”

Bu süreyi her gün 7 defa okuyan kimsenin ticarette kazancı bereketli olur.
Ağlayan çocuğu susturmak için(5) defa  okunur.
Bu süryi her gün okuyan kimsenin sıkıntısı gider.

Mutaffifin suresi :

Bismi’llâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
1: Veylun lil mutaffifîn(mutaffifîne).
2: Ellezîne izektâlû alen nâsi yestevfûn(yestevfûne).
3: Ve izâ kâlûhum ev vezenûhum yuhsirûn(yuhsirûne).
4: Elâ yezunnu ulâike ennehum meb’ûsûn(meb’ûsûne).
5: Li yevmin azîm(azîmin).
6: Yevme yekûmun nâsu li rabbil âlemîn(âlemîne).
7: Kellâ inne kitâbel fuccâri le fî siccîn(siccînin).
8: Ve mâ edrâke mâ siccîn(siccînun).
9: Kitâbun merkûm(merkûmun).
10: Veylun yevmeizin lil mukezzibîn(mukezzibîne).
11: Ellezîne yukezzibûne bi yevmiddîn(yevmiddîni).
12: Ve mâ yukezzıbu bihî illâ kullu mu’tedin esîm(esîmin).
13: İzâ tutlâ aleyhi âyâtunâ kâle esâtîrul evvelîn(evvelîne).
14: Kellâ bel râne alâ kulûbihim mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
15: Kellâ innehum an rabbihim yevmeizin le mahcûbûn(mahcûbûne).
16: Summe innehum le sâlul cahîm(cahîmi).
17: Summe yukâlu hâzellezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).
18: Kellâ inne kitâbel ebrâri lefî illiyyîn(illiyyîne).
19: Ve mâ edrâke mâ ılliyyûn(ılliyyûne).
20: Kitâbun merkûm(merkûmun).
21: Yeşheduhul mukarrebûn(mukarrebûne).
22: İnnel ebrâre le fî naîm(naîmi).
23: Alel erâiki yenzurûn(yenzurûne).
24: Ta’rifu fî vucûhihim nadraten naîm(naîmi).
25: Yuskavne min rahîkın mahtûm(mahtûmin).
26: Hitâmuhu misk(miskun). ve fî zâlike fel yetenâfesil mutenâfisûn(mutenâfisûne).
27: Ve mizâcuhu min tesnîm(tesnîmin).
28: Aynen yeşrebu bihel mukarrabûn(mukarrabûne).
29: İnnellezîne ecremû kânû minellezîne âmenû yadhakûn(yadhakûne).
30: Ve iza merrû bihim yetegâmezûne.
31: Ve izenkalebû ilâ ehlihimunkalebû fekihîn(fekihîne).
32: Ve izâ reevhum kâlû inne hâulâi ledâllûn(ledâllûne).
33: Ve mâ ursilû aleyhim hâfızîn(hâfızîne).
34: Felyevmellezîne âmenû minel kuffârı yadhakûn(yadhakûne).
35: Alel erâiki yanzurûn(yanzurûne).
36: Hel suvvibel kuffâru mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).

Mutaffifin suresi meali :
Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla
1. Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline!
2. Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler.
3. Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.
4, 5, 6. Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
7. Hayır, günahkârların yazısı, muhakkak “Siccîn”dedir.
8. “Siccîn”in ne olduğunu sen ne bileceksin.
9. O, yazılmış bir kitaptır.
10, 11. O gün yalanlayanların; hesap ve ceza gününü yalanlayanların vay haline!
12. Onu, ancak her azgın, günahkâr kimse inkar eder.
13. Ona âyetlerimiz okununca, “Eskilerin masalları” der.
14. Hayır hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır.
15. Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.
16. Sonra onlar muhakkak cehenneme gireceklerdir.
17. Sonra da onlara, “Yalanlamakta olduğunuz işte budur” denecektir.
18. Hayır (sandıkları gibi değil!) iyilerin yazısı “İlliyyûn”dadır.
19. “İlliyyûn”un ne olduğunu sen ne bileceksin.
20. O yazılmış bir kitaptır.
21. Ona, Allah’a yakın olanlar şâhit olur.
22. Şüphesiz iyi kimseler, Naîm cennetindedirler.
23. Koltuklar üzerinde, (etrafı) seyrederler.
24. Onların yüzlerinde, nimetlerin sevincini görürsün.
25. Onlara, mühürlü (el değmemiş) saf bir içecekten içirilir.
26. Onun (içiminin) sonu bir misktir (ağızda misk gibi koku bırakır) İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar.
27. O içeceğin katkısı tesnimdir.
28. Bir pınar ki, Allah’a yakın olanlar ondan içerler.
29. Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülüyorlardı.
30. Mü’minler yanlarından geçtiğinde birbirlerine kaş göz ederek onlarla alay ediyorlardı.
31. Ailelerine dönerken zevk ve neşe içinde gülüşe gülüşe dönüyorlardı.
32. Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı.
33. Halbuki onlar, mü’minlerin başına bekçi olarak gönderilmemişlerdi.
34. İşte bugün de mü’minler kâfirlere gülerler.
35. Koltuklar üzerinde (etrafı) seyrederler.
36. Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı!?