Meleklerin Hz. Adem’e Secde Etmesi

Meleklerin Hz. Adem’e Secde Etmesi
Meleklerin Hz. Adem’e Secde Etmesi

Kur’an’ı Kerimde bildirildiğine göre Cenab-ı Hak Hz. Âdemi yarattı ve ona ruh verdi. Âdem’e ruh verildiğinde yüce Allah secde edilmesini emretmiş ve tüm melekler bu emre uyarak Âdem’e secde etmişlerdir. Bakara suresi 34, Araf suresi 11 ve İsra suresi 61. ayetlerde ve daha birçok surenin ayetinde bu bilgi verilmiştir.

Melekler bu secde emrine uydukları halde İblis bu emre muhalefet etmiş ve kendisinin ateşten yaratıldığını Âdem’in ise topraktan yaratılmış olduğunu ileri sürerek kendisinin daha üstün bir varlık olduğu düşüncesi ile Allah’ın emrine karşı gelmiştir. Araf suresi 12, Hicr suresi 33 ve İsra suresi 61. Ayetlerde de bu bilgi verilmiştir. Allah’ın emrine karşı gelmiş olmasından dolayı İblis lanetlenmiş ilahi rahmetten uzaklaştırılmıştır.

İblis lanetlenmiş ve yüce Allah’ın rahmetinden men edilmiş olmasından dolayı Cenab-ı Haktan kıyamete kadar süre istemiştir. Düşmanı olarak kabul ettiği Âdem soyunu hak yoldan ayırmak ve kendine taraftar bulmak için süre istemiştir. Yüce Allah’ta kendisine istediği bu süreyi vermiştir.

İslam dinine göre yüce Allah’ın dışında herhangi bir şeye secde etmek haram ve küfür kılınmıştır.

Bu sebeple meleklerin Âdem’e secde etmiş olması bir ibadet secdesi olarak telakki edilmemelidir. Bir çeşit saygı ve biat secdesi olarak kabul edilmelidir.

Hz. Âdem’in Kovulduğu Cennet Neresidir?

Cenab-ı Hakkın Hz. Âdem’e ve Havva’ya cennete yerleşmelerini emrettiği Kur’an’da belirtilmiştir. Fakat bu cennetin ahiret hayatında iyilerin kalacağı ebedi mutluluk yurdu olan cennet olup olmadığı tartışmalı bir konudur. Kimi âlimlere göre bahsedilen bu cennetin dünyadaki bir bölge olduğu görüşü hâkimdir. Çünkü Kur’an’da geçen ve Hz. Âdem ve Havva’nın yerleşmeleri istenen cennet hakkında detay verilmemiştir.

Kasım el-Belhi, Müslime el-İsfahani, Mu’tezile ve birtakım Ehl-i Sünnet âlimleri Kur’an’da geçen cennet kavramının bahçe demek olduğu ve bu bahçenin de dünyada bir yer olduğu görüşünü savunmuşlardır. Bu âlimlerin ileri sürdükleri deliller aşağıdaki gibidir.

1 .Konulmuş oldukları cennet ahirette iyilere mükâfat olarak sunulacak olan cennet olmuş olsa idi Hz. Âdem ve Havva’ya yasak konmaması gerekirdi. Çünkü cennet yasak koyulacak bir mekân değildir.

2. Cennette günah ve isyan olamayacağı için Âdem ve Havva günah işlemiş olamazlar.

3. Burası gerçek cennet olsa idi içinde kâfir olmaması gerekirdi. Hâlbuki şeytan cennetteyken kâfir olmuştur ve bu sebeple oradan çıkarılmıştır.

4. Kur’an’ım Kerime göre cennet ebedi olarak kalınacak bir yerdir ve giren bir daha çıkmayacaktır. Oysa Âdem ve Havva konuldukları cennetten daha sonra çıkarılmıştır.

İmam Maturidi de sözü geçen bu cennetin bağlık bahçelik bir yer ve dünyada bir yer olduğu görüşünü savunmuştur.

Ehl- Sünnet âlimlerinin çoğu peygamber efendimizin miraç esnasında cenneti gördüğünü bildirdiği hadisleri de bir delil sayarak bu cennetin göklerde olduğunu savunmuşlardır ve ayrıca ayette geçen “fihbitü” yani “ininiz” kelimesinin kullanılmış olmasını da buna delil olarak görmüşlerdir.

Bu görüşe karşı olanlar ise Bakara suresinin 61. ayetinde olduğu gibi “gitmek” manasında kullanıldığını söylemişlerdir. Kimi âlimlerse bu konuda her iki görüşün de mümkün olabileceğini ve işin doğrusunu yüce Allah’ın bildiğini ve bu konuda tartışmaya girmeye gerek olmadığını bildirmişlerdir. Çünkü bu âlimlere göre Hz. Âdem’in konulmuş olduğu cennetin sadece bir detaydan ibaret olduğu ve üzerinde tartışmaya gerek olmadığıdır . Bu görüşte olan alimlere göre sıl olanın bu Hz. Adem ve Havva kıssasında anlatılmak istenen mesaj ve alınması gereken derstir.