''Zekaret '' Sekerat halindeki hastaya neler yapılabilir?

”Zekaret ” Sekerat halindeki hastaya neler yapılabilir?
”Zekaret ” Sekerat halindeki hastaya neler yapılabilir?

Ölüm bizi ebedi hayatımıza açılan bir kapıdır. İnsanlar bir yerden diğier bir yere giderken nasıl hazırlanıyorlarsa ölümden sonraki hayatı içinde o şekilde hazırlanması lazımdır. Onun için insanlar yaptığı hatalarda ötürü tevbe etmeli ve üzerinde kul hakkı varsa onu hemen ödemelidir.

Ölüm döşeğindeki hastanın devamlı Allahın rahmetini düşünmeli ve ne kadar günahkar da olsa Allahın onu affedeceğini düşünmelidir. Hadisi kudside yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Ben kulumun bana olan zannı yanındayım. Yani kulumun bana olan zannı nasılsa öyle tecelli ederim.

Ölüm döşeğindeki hastaların yanında güzel sözler konuşulmalı, devamlı surette Allahın rahmetinden bahsedilmelidir. Ve sekerattaki hastanın güzel yönlerinden bahsedilmelidir. Çünkü sekerat halindeki hastanın yanında konuşulan sözlere melekler amin derler. Resulullah (sav) Ebu Selemenin vefatında onun açık kalan sözlerini kapattıktan sonra feryad edenlere “ kendinize kötü dua etmeyiniz. Zira melekler söylediklerinize amin derler. Başka bir hadistede: sizler bir hastanın veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman hayır söyleyin. Muhakkak ki, melekler sizin orada konuştuklarınıza amin derler.

Melekler maddi ve manevi pislikleri sevmedikleri için sekerat halindeki hastanın yanında cünüb, lahusa,hayızlı ve gayri müslimlerin bulunmaması gerekir. Hastaya eziyet vermemek şartıyla sağ tarafına yatırılmalıdır. Eğer bu şekilde yatırılması hastaya zor geliyorsa ayağı kıbleye gelecek şekilde yatırılmalıdır.

Sekerat halindeki hastanın ağzı kuruyacağından devamlı ağzına su damlatılmalıdır. Çünkü sekerat anında şeytan hastaya elinde bir bardak su ile yaklaşır.

İslam alimleri ölüm döşeğindeki hastaya kelime-i tevhid telkin etmenin ve yanında bu kelimeleri söylemenin sünnet olduğunu söylemişlerdir. Resulullah (sav) Siz ölülerinize (yani ölmek üzere olan hastalarınıza) Lailahe illallahı telkin edniz. Başka bir hadisi şerifte “Kimin ki son sözü Lailahe illallah olursa Cennete girer.

Ölünün yanında kuran okumak da güzeldir. Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: Kuranın kalbi yasindir. Bir kimse onu, Allahı ve ahiret gününü murat ederek okursa, Allah onu affeder. Onu ölülerinize okuyunuz.

Sekerat halindeki hastayı ve bulunduğu evi ve odayı temiz tutmek gerekir.

Ölen kimsenin gözlerini kapatmak sünnettir. Ölünün elbisesini daha vucudu soğumadan çıkarıp onu sert bir yere yatırılmalı ve üzerine bir örtü örtülmelidir.

Peygamberimiz (sav) sevabına inanarak, yalnız Allah rızası için tabutun dört köşesinden omuzlayarak onar adımdan toplam kırk adım bir ölüyü taşıyanın kırk küçük günahının silineceğini buyurmuştur. Zaruret olmadıkça merhumun cenazesini binekle götürmek mekruhtur. Cenazeyi kabre taşıyarak götürmenin sevabının büyüklüğünü bildiren hadisler çoktur.

Kabre götürülen merhumun tabutu yere konulmadan oturulması mekruhtur. Müslüman olan bir kişiyi müslüman mezarlığına defnetmek gerekir. Resulullah (sav) “Ölülerinizi salih kimselerin arasına defnedin. Zira sağ olanlar kötü komşudan eziyet duydukları gibi, muhakkak ölüde kötü komşudan eziyet duyar.

(Kaynak: Doç. Dr. Süleyman Toprak - Ölümden Sonraki Hayat)