Bediüzzaman’a Göre Duanın Kabul Şartları

Bediüzzaman’a Göre Duanın Kabul Şartları

Bediüzzaman’a Göre Duanın Kabul Şartları
Bediüzzaman’a Göre Duanın Kabul Şartları

Bazı şartlar çerçevesinde yapılan duaların makbul olacağını bildiren Bediüzzaman Hazretleri, dua lehine şartlar ne kadar bir araya gelirse duanın o derece kabule yakın olacağını beyan eder.

Bediüzzaman bu şartları şöyle özetler:

1. Dua edileceği zaman istiğfar ederek, yani günahlardan pişmanlık duyup Allah’tan af dileyerek manevî yönden temizlenmelidir.

2. Ardından, makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi okumalıdır. Salâvat-ı şerifeyi duanın sonunda yine okumalıdır. Çünkü salâvat-ı şerife makbul duadır. İki makbul duanın ortasında yapılan dualar çoğunlukla kabul edilir.

3. Mümin kardeşine gıyaben, yani ardından dua etmek. Müminin mümine dua etmesinde büyük sevap ve hayır vardır. Müminin mümine yaptığı dua kabule yaraşan dualardandır.

4. Kur’ân ve hadislerle gelen kuvvetli dualarla dua etmelidir.

Meselâ;

Okunuşu: “Allahümme inni eselükel afve vel âfiyete li velehu fiddini veddünya vel ahireti, Rabbena atina fiddünya haseneten ve fil ahireti haseneten vekına azabennar.”

Meali: Allah’ım. Senden benim ve onun için dinde, dünyada ve ahirette af ve afiyet diliyorum. Rabbimiz. Bize dünyada ve ahirette iyilik ver ve bizi Cehennem azabından koru.)

5. Tertemiz bir niyetle ve sırf Allah rızası için dua etmelidir.

6. Bilhassa sabah namazı olmak üzere namazların sonlarında dua etmelidir.

7. Mescitler ve ibadet yapılan yerler gibi mübarek yerlerde dua etmelidir.

8. Cuma günü, Cuma gününde icabet saati, Üç Aylar, mübarek günler ve geceler, Ramazan ayı, Kadir Gecesi gibi, duanın kabul edilme ümidi yüksek olan mübarek zamanlarda dua etmelidir.

Bu şartlarla yapılan duaların kabul edilmesi Allah’ın rahmetinden kuvvetle umulur.

Bediüzzaman’a göre böyle makbul dua ya aynen dünyada kabul edilir, veyahut dua edenin ahireti ve ebedî hayatı yönüyle kabul edilir. Demek, duada istenen şey yerine gelmezse, “Dua kabul olmadı” denilmemeli, “Dua daha iyi bir surette kabul edildi” diye düşünülmelidir. Çünkü duanın ahirette kabul edilmesi, dünyada kabul edilmesinden daha hayırlıdır ki, Allah’ın takdiri böyle gerçekleşmiştir.